Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/12509 E. 2011/18322 K. 07.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12509
KARAR NO : 2011/18322
KARAR TARİHİ : 07.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, davalı bankanın kendisine tahsis etmiş olduğu 4282 2084 4581 5012 nolu kartın 29.07.2008 tarihinde yeni şifresini aldığını, 30.07.2008 tarihinde ise banka temsilcisinin kendisini arayarak sanal yollarla bu kart ile …’da üz … yuvam diye bir alış veriş yerinde 88.00.Tl.lik alış veriş yapıldığını, bu alış verişin kendisine ait olup olmadığını sorduğunu, alış verişin kendisine ait olmadığını söylediğini,banka müşteri temsilcisinin kartını alış verişlere kapattığını, daha sonra cep telefonuna 88,00.Tl.lik alışveriş size ait değilse en yakın bir garanti bankası şubesine başvuruda bulununuz şeklinde mesaj geldiğini, ertesi günü garanti bankası şubesine gittiğini ve kredi kartı ile bir kaç alışveriş daha yapıldığını öğrendiğini, bankanın ihmali sonucu 3.280,00.Tl. ödemek zorunda kaldığını, maddi ve manevi olarak zor durumda kaldığını beyan ederek, 3.280,00.Tl.nin faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline ve 30.000,00.TL.de manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, B.K. 49 ve TMK 24. Maddeleri gereğince şartları bulunmadığından manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat davasının kabulü ile 3.280.00.TL’ nın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı 2011/12509-18322
Taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. 10/A maddesinde ise kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerde 10.ncu madde hükümlerine tabidir, düzenlemesi mevcuttur.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasanın 10/A maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.