Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/11232 E. 2012/10 K. 11.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11232
KARAR NO : 2012/10
KARAR TARİHİ : 11.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki vekalet ücreti alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 2.1.2004 tarihli vekaletname ile davalıların vekili sıfatıyla, … 10.İdare Mahkemesinin 2004/928 esas sayılı dosyası üzerinden, … ve … aleyhine tam yargı davası açtığını, davanın davalılar lehine sonuçlanıp temyiz aşamasında iken ilamlı alacağın tahsili için takip başlattığını, ne var ki kendisinin bilgisi ve rızası olmadan, davalıların …’ye başvuruda bulunarak alacaklarını haricen tahsil ettiklerini, 17.1.2008 tarihli ihtarla muaccel olan vekalet ücreti alacağını talep etmişse de kısmi ödeme yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.100.TL dava vekalet ücreti, 3.100.TL icra takibi vekalet ücreti olmak üzere 7.200.TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı ile imzalanan 3.1.2004 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde, davada başarılı olunması halinde %1 üzerinden nispi vekalet ücretinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak alacaklarının çıkarılan yasa üzerine ödendiğini, bu durumda sözleşmeye göre 300.000.000 TL vekalet ücretinin talep edilebileceğini, bu miktarı da fazlası ile davacıya ödemiş olduklarından davacının herhangi bir alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, hükme esas alınan 7.6.2010 tarihli bilirkişi raporu gereğince Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne, taleple bağlı 2011/11232-2012/10
Kalınarak 4.100.TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline, icra vekalet ücretine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı avukatın, davalıların vekili olarak … 10.İdare Mahkemesinin 2004/928 esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davada, 13.5.2006 tarihli kararla 56.994,48 YTL’nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, kararın temyiz aşamasında iken, yapılan yasal düzenleme gereğince, davalıların dava konusu alacağını 28.11.2007 tarihinde dava dışı …’den tahsil ettiği, tahsilatın haricen yapıldığını öğrenen davacının, vekalet ücretini talep etmesi üzerine de, davalılarca kısmi ödeme yapıldığı, eldeki davanın bakiye vekalet ücretinin tahsili istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı davada yazılı bir ücret sözleşmesine dayanmamış, davalılar ise, taraflar arasında 3.1.2004 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi yapıldığını belirterek uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerektiğini savunmuşlarsa da, ibraz edilen sözleşme fotokopi olup, aslı ibraz edilemediğinden Mahkemece hükme esas alınmamıştır. Davacının vekalet ücreti talep etmiş olduğu, … 10.İdare Mahkemesinde açılmış olan 2004/928 esas sayılı davanın da konusunu oluşturan … Bankası A.Ş.’de bulunan mevduatlarla ilgili olarak, 16.12.2003 tarih ve 2003/6668 Sayılı Bankalar Kanununun 14.maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, “Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan T…. Bankası A.Ş nezdinde bulunan Tasarruf, Ticari Kuruluşlar ve Diğer Kuruluşlar Mevduatının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Ödenmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı”nın 3.maddesinin a bendinin 2.fıkrasında, “…. hak sahiplerine, ekte yer alan ibraname ve taahhütname alınmak kaydıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödeme yapılacağı…” hükmüne yer verilmiş olup, hak sahiplerine ödeme yapılması fırsatını doğuran bu hükümden yararlanmanın ön koşulu, madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, ibraname ve taahhütname imzalanmasıdır. Dava konusu olayda da davalılar, yasal düzenlemenin sağladığı bu olanaktan yararlanarak, daha önce davacının kendilerine vekaleten açmış olduğu davanın konusunu oluşturan alacağı, dava dışı …’den haricen tahsil etmişlerdir. Davalıların, alacağa bir an önce kavuşması açısından, dava yoluna göre daha avantajlı olanaklar sunan bu yasal düzenlemenin gerektirdiği şekilde davranmalarının, kendi aleyhlerine sonuç doğurması kabul edilemez. Dava konusu alacağın, yasa 2011/11232-2012/10
gereğince hasım taraftan haricen tahsil edilmiş olması nedeniyle, davalıların vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması mümkün değilse de, davacı avukatın, vekaletin başladığı tarihten, alacağın tahsilatla sonuçlandığı tarihe kadar, sağlanan hukuki yardım nedeniyle sarf ettiği emek ve mesaiye karşılık, hak ve nesafete uygun bir avukatlık ücretini talep edebileceği de kabul edilmelidir. O halde mahkemece, davacı avukatın, davalıların vekili sıfatıyla sarf etmiş olduğu emek ve mesaisi değerlendirilerek, hak ve nesafete göre alması gereken vekalet ücreti tespit edilip, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde Tarifeye göre hesaplanan vekalet ücretinden davalıların tümüyle sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 243,54 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 11.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.