Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/11180 E. 2012/8 K. 11.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11180
KARAR NO : 2012/8
KARAR TARİHİ : 11.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, çok sayıda gayrimenkule sahip olması nedeniyle güvenlik açısından ve resmi dairelerde işlemlerin daha rahat yerine getirilmesi maksadıyla satın aldığı bir kısım bağımsız bölümleri eşinin, evlatlığı ve diğer güvendiği yakınları adına tescilini yaptırdığını, satın aldığı ve ücretlerini kendi hesabından ödediği bu taşınmazları bu kişiler adına tescil işlemlerinin yapılmasını takiben hepsinden alım satım yetkileri dahil tüm yetkileri içeren geniş kapsamlı bir vekaletname aldığını, yine bu kapsamda davalı adına da tesciller yapıldığını, ne var ki davalı ile aralarında çıkan husumet nedeniyle davalının kendisini vekillikten azlettiğini ve bağımsız bölümleri kötü niyetle elden çıkarmaya, sahiplenmeye, üçüncü kişilere devretmeye yönelik girişimlerde bulunmaya başladığını, davalı adına kayıtlı bağımsız bölümler için ödediği toplam 555.655,10. TL’nin tahsili için … 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/14933 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL’lik alacak bölümü hakkında itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının dava konusu edilen icra dosyasına yapılan itirazın iptali için aynı mahkemenin 2010/386 esas sayılı dosyası ile tüm alacak miktarı üzerinden dava açtığını, ancak söz konusu davadan 28.09.2010 tarihli dilekçesi ile feragat ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2011/11180-2012/8
Davacı, davalı adına güvene dayalı olarak tapuda tescil ettirdiği gayrimenkullerin bedelinin tahsili amaçlı yapmış olduğu icra takibine itiraz üzerine eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, daha önce taraflar arasında aynı konuda … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/386 esas sayılı dosyasında görülen davada, davacının davadan feragat ettiği gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten, davacı tarafından eldeki davaya konu … 2.İcra Müdürlüğünün 2010/36096 sayılı takip dosyasında davalı-borçlunun itirazının kaldırılması için bu davadan önce … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/386 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, davacı tarafından 28.09.2010 tarihli dilekçe ile davadan feragat edilmesi nedeniyle 30.12.2010 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın henüz tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından bu dosyaya sunulan 28.9.2010 tarihli dilekçe ile; ‘…davadan sonra davalı bütün malvarlığını elinden çıkartma durumu olacağından ve taşınmaz kaydı da bulamadığımızdan şimdilik davamızdan feragat ediyoruz. Dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediğinden dava harcının tarafımıza iadesi…” şeklinde beyanda bulunmuş olup bu dilekçe içeriğine göre, hakkın özünden vazgeçilmek için değil sırf davalının elinde malvarlığı bulunmadığı belirtilmek suretiyle bu itibarla dava sonucunda elde edilecek ilamın akim kalacağı tereddüt ve endişesi ile beyanda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Böyle olunca başlı başına bir ‘davadan feragatten’ bahsedilmesi olanaksızdır. Kaldı ki, söz konusu karar henüz tebliğe çıkarılmamış olup, ortada bir kesin hükümden de bahsetmek mümkün değildir. Öyle olunca, Mahkemece işin esasına girilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 11.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.