Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/10962 E. 2011/18394 K. 08.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10962
KARAR NO : 2011/18394
KARAR TARİHİ : 08.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas ve birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının dayısı olduğunu, davalının genellikle yurtdışında bulunması nedeniyle davalıya ait 64 dekarlık arazinin bakımı ve meyve ağaçları yetiştirilmesi konusunda anlaştıklarını, anlaşmaya göre 5 dekarlık bölümdeki kiraz ürününü kendisinin alması hususunun kararlaştırıldığını, sözleşmeye uygun olarak 16 yılı aşkın süre bu arazi ile uğraştığını, davalının geçen yıl başka ortakçı bularak kendisini araziye sokmadığını, kendisine verilmesi taahhüt edilen ürün karşılığının verilmediğini ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 30.000TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, birleşen karşılık davasında, davalının 2007 yılında tüm ürünü satıp parasını ödemediğini, bu nedenle davalının bakım işine son verdiğini ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 15.000TL alacağın faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada davanın kısmen kabulü ile 3.400TL’nin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile 8.000TL’nin bu dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı …nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder.
2011/10962-18394
Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir….nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. …nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda, mahkemece gerekçede, davacının 2007 yılına ait ürün gelirinden davalıya bilirkişi tarafından tespit edilen 17.540 TL gelirin yarısı olan 8.770 TL’yi ödemesi gerektiği, davalı …’in birleşen dosyadaki dava dilekçesinde 3.500 TL’sini aldığını beyan etmekle Halil’in bakiye 5.270 TL alacaklı olduğu, ancak kısa kararda sehven dosya yoğunluğundan 8.000 TL hüküm altına alındığı belirtilmiş, bu hususun gerekçeli kararda artık değiştirilemeyeceği gerekçesiyle hükümde 8.000TL’nin tahsiline dair hüküm kurulmuştur. Bu husus az yukarda açıklanan kararla gerekçenin birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, mahkemece gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki giderilecek ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, yeniden bir karar verilmesi için çelişkili olarak kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 169.30 TL. temyiz harcının istek halinde davalı ve davacıya iadesine, 8.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.