Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/10177 E. 2011/18022 K. 05.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10177
KARAR NO : 2011/18022
KARAR TARİHİ : 05.12.2011

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Mahkemece verilen 18.4.2011 tarihli ek kararda, davacının 500 TL için dava açtığı, temyiz edilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup, davacı dava dilekçesinde fazla haklarını saklı tuttuğu için, temyiz edilen karar kesin değildir. Ek karar kaldırılarak, davacının temyi itirazları incelenmiştir.
Davacı, davalı …’dan satın aldığı aracın pert olduğunun anlaşıldığını,… bayii olan diğer davalıya da aracı satın almadan önce incelettiğini, fakat yanıltıcı beyanda bulunduğunu ileri sürerek, aracın değer kaybı nedeniyle şimdilik 500,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet
2011/10177-10822
satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde araç sahibi olan davalı satıcının Yasanın 3/f maddesindeki satıcı tanımına girmediği anlaşıldığından, davaya bakmaya tüketici mahkemesi değil genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece davanın esasına girilip deliller toplanıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.