YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1003
KARAR NO : 2011/5964
KARAR TARİHİ : 14.04.2011
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalı …vekili avukat …ve diğer davalı vekili avukat … …nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar tarafından … ilçesinde inşa edilen … konutlarından daire satın aldığını, dairede ve ortak alanlarda ayıp ve eksikler bulunduğunu, konutların 1 yıl gecikmeli olarak iskan izni alınmadan teslim edildiğini, davalıların taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taahhüt edilen inşaat kalitesi ile mevcut inşaat kalitesi arasındaki farkın, doğalgaz bedeli ile LPG gazı arasındaki farkın ve geç teslim nedeniyle kira bedellerinin tespiti ile şimdilik 20.000-TL’nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalılardan satın aldığı konutun geç teslim edildiğini, konutta ve ortak alanlarda ayıplar ve eksik işler bulunduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, görevsiz mahkemede yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporlarında her bir bağımsız bölüm yönünden ayrı ayrı inceleme yapılmadığı, ortak kullanım alanlarına ilişkin ayıplar yönünden ise arsa paylarının dikkate alınmadığı, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, bilirkişi raporlarının açık ya da gizli ayıp,
2010/1003-5964
eksik ifa ayırımı yapılmaksızın düzenlenmiş olduğu, 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasa hükümlerinin göz ardı edildiği, bu nedenlerle hükme dayanak yapacak yeterlilikte olmadıkları gerekçesiyle dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmasına karar verilmiştir. 06.11.2009, 25.12.2009, 12.03.2010, tarihli celselerde davacı vekiline bilirkişi ücreti, araç ücreti ile Mahkemenin yasal yolluğunu yatırmak üzere kesin süre verilmesine ve gerekli uyarının yapılmasına rağmen davacı vekili tarafından masraf yatırılmadığı için keşif yapılamamıştır. Mahkemece, dosyadaki delillerin davcının iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı ve arkadaşları tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığı, aşamalardan geçtikten sonra görevsizlik kararı verilerek dosyanın … 4. Tüketici Mahkemesi’ne geldiği, Tüketici mahkemesince HUMK. 46. maddesi gereğince davaların tefrik edilerek her bir davacı yönünden ayrı esas numarası ile yargılamaya devam edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının talepleri yönünden görevsiz Asliye Ticaret Mahkemesi’nde keşifler yapılarak bilirkişi raporları ve ek raporlar alındığı, dava açılmadan önce site yönetimi tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/71 D…. sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, yine davası tefrik edilen bir başka davacının … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/70 D…. dosyası ile tespit yaptırdığı, davaların tefrikinden sonra bir kısım davacılar yönünden tüketici mahkemesince keşifler yapılarak bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan bilirkişi raporlarının incelenmesinde; her bir bağımsız bölüm yönünden ayrı ayrı inceleme yapılmamış ise de, dava konusu edilen ortak alanlara ilişkin ayıp ve eksiklerin belirlendiği, ancak hesaplamalar yönünden raporlar arasında farklılıklar bulunduğu görülmektedir. Öyle olunca, ortak alanlarda bulunan ayıplı ve eksik işlerin tespiti için mutlaka keşif yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ortak alanlara ilişkin ayıp ve eksikler yönünden dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması, mümkün olmadığı takdirde aynı iddialarla açılmış ve tefrik edilmiş emsal dosyalarda hükme esas alınan bilirkişi raporuna bu dosyada da itibar edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile ortak alanlar yönünden de mutlaka keşif yapılması gerektiğinden bahisle davacı tarafa kesin süre verilerek, bu süre içinde masraf yatırılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 14.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.