Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/946 E. 2010/7377 K. 31.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/946
KARAR NO : 2010/7377
KARAR TARİHİ : 31.05.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı,mülkiyeti kendisi ve eşine ait golf marka aracın davalı …’ya satıldığını, satış bedeline karşılık kendisine davalı tarafından senetler verildiğini, senetlerin kısmen ödenmemesi üzerine davalı ile aralarında yapılan hesap mutabakatı ile davalının kendisine diğer davalı şirketin keşide ettiği davaya konu 23.000 TL bedelli çeki davalının ciro ederek verdiğini, çekin arkasının usulüne uygun yazılmaması nedeniyle bu çek hakkında ilamsız icra takibi yaptığını,davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu çekin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye dayalı olduğunu, bu nedenlerle; İtirazın iptali ile davalının %40 az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddi ile davalı lehine çek bedeli üzerinden %40 kötüniyet tazminatına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İ.İ.K.’nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibinde bulunan alacaklının icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli olması halinde, alacaklı-davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkündür. Bir başka deyişle, alacaklının icra takibi yapmakta haksız bulunmasının yanında, kötüniyetli
2010/946-7377
olduğunun belirlenmesi halinde tazminata hükmedilebilir. Bu itibarla kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi olanaklı değildir.
Mahkemece, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunun ispat edilmediği gözardı edilerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca, mahkeme kararının 2.bendinde yer alan davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına ilişkin cümlenin karardan çıkartılarak yerine aynen “yasal koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine” sözlerinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 31.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.