Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/8727 E. 2011/484 K. 20.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8727
KARAR NO : 2011/484
KARAR TARİHİ : 20.01.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 2782 ada 5-6 nolu parsellerde yapılacak inşaatın proje giderleri ve tüm işlemlerini halletmek üzere davalıya 40.000-TL havale gönderdiğini, gayrimenkulün alımından ve inşaatın yapımından vazgeçildiğini, ancak davalının 40.000-TL’yi iade etmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, paranın davalı adına hesaba aktarıldığı tarih ile Belediye hesabına geçtiği tarih arasında sadece 1 gün bulunduğu, dava dışı arsa sahipleri ile davacı müteahhit arasında yapılan sözleşmeye göre, 5 nolu parselin belediyeye olan borcunun müteahhit tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığı gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, “kat karşılığı inşaat için” ibaresini taşıyan havale makbuzu ile 27.09.2007 tarihinde, davalıya 40.000-TL havale gönderdiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı, davalının 40.000-TL’yi iade
2010/8727-2011/1484
etmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiş, ancak, icra takibine yaptığı itirazda; havale edilen paranın 30.000-TL’lik kısmının arsanın Belediyeye olan borcuna karşılık Belediyeye yatırıldığını, kalan 10.000-TL’nin ise takipte bulunanın eşi ve oğluna elden ödendiğini savunarak, tahsil makbuzlarının fotokopisini icra dosyasına sunmuştur. Davalının, bu beyanı kendisini bağlar. Somut olayın, davalının savunması doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir. Öncelikle, davalı, gönderilen paranın 10.000-TL’sinin, davacının eşi ve oğluna elden ödendiğini savunduğuna göre, bu iddiayı ispat yükü, ödeme def’ini ileri süren davalıya aittir. Davalı, bu iddiasını ispata ilişkin yazılı bir belge ibraz edememiştir. O halde, davacının 10.000-TL’yi davalıdan isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Davalı, 30.000-TL’nin parselin Belediyeye olan borcuna karşılık, Belediyeye ödendiğini savunmuştur. Ancak, ibraz edilen 28.09.2007 tarihli iki adet tahsil makbuzu ile Belediyeye ödenen miktarın 25.534,10-TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, kalan 4.465,90-TL’nin Belediyeye yatırıldığını ispat yükü de davalıdadır. Davalı, bu kısma ilişkin yazılı bir delil sunamamıştır. Bu durumda, davacının, 4.465,90-TL’yi de davalıdan isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Dosyada fotokopisi bulunan tahsilat makbuzları ile toplam 25.534,10-TL’nin Belediyeye kim tarafından yatırıldığı belli değildir. Makbuz asılları kimin elinde ise, bu meblağın onun tarafından yatırıldığının kabulü gerekir. Öyleyse, mahkemece, 28.09.2007 tarihli “makbuz asıllarının” kimin elinde bulunduğu araştırılmalı, makbuz asılları davalı elinde ise, makbuzlarda belirtilen meblağın davalı tarafından Belediyeye yatırıldığının, aksi halde, bu meblağın davalı tarafından yatırılmadığının kabulü ile sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler gözardı edilerek, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde, davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 63.60 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.