Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/7272 E. 2010/8343 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7272
KARAR NO : 2010/8343
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, petrol işletmecisi olduğunu, 04.10.2005 tarihinde cep telefonundan arayan şahısların depo fazlası mazotlarının bulunduğunu, %8 iskontoyla fatura karşılığı verebileceklerini söylediklerini, teklifi kabul ettiğini, ertesi gün şoförünü mazotun teslim edileceği İzmit Derince’de ki tesislere gönderdiğini, aynı şahısların tekrar arayarak paranın hesaba yatırılmasını istediklerini, şoförün dolum için sırada beklediğini öğrenince 23.000-TL’yi şahısların bildirdiği “ … Kalemlik “ hesabına EFT ile gönderdiğini, sonradan bu hesabın davalıya ait olduğunu öğrendiğini, dolum işleminin yapılmadığını, dolandırıldığını anlayınca EFT işlemini iptal ettirmek istediğini ancak paranın çekilmiş olduğunu, davalı hakkında Kargı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 23.000-TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin istemiştir.
Davalı, …’da bir döviz ve altın şirketinin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, cep telefonu ile döviz bürosuna arayan ve isminin … olduğunu söyleyen bir kişinin 23.000 TL tutarında Amerikan Doları almak istediğini söylediğini, çalışanlardan Ersin Kalender tarafından hesap numarasının verildiğini, yaklaşık bir saat sonra aynı kişinin tekrar arayarak parayı hesaba yatırdığını, şoförünü gönderip parayı aldıracağını söylediğini, bir süre sonra şoför olduğunu söyleyen kişinin gelerek parayı istediğini, aynı şahsın tekrar arayarak yeniden paranın şoföre verilmesini istediğini, hesaba paranın yatırılmış 2010/7272-8343
olması nedeniyle paranın şoföre teslim edildiğini, olaydan bu davanın açılması ile haberler olduğunu, yaptığı araştırmada bir şebekenin bazı illerde bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğini tespit ettiğini, bu kişiler hakkında Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının, dava dilekçesinde açıklanan olaylar nedeniyle dolandırıcılık suçundan davalı ve davalının döviz bürosunda çalışan ve hesaba yatan parayı çeken Saim Çetinkaya hakkında Kargı C.Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine, hazırlık evrakının yetkisizlik kararı ile Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, davalının da aynı olay nedeniyle dava dışı şahıslar hakkında Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduğu, Bağcılar Adliyesi’nin kapatılıp … Adliyesi’nin kurulması ile dosyaların … Cumhuriyet Başsavcılığı’na devredildiği, sonuç olarak davalı ile dava dışı 3. şahıslar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/89821 numaralı dosyası ile hazırlık soruşturmasının devam ettiği anlaşılmaktadır. B.K. 53. maddesi hükmü uyarınca hukuk hâkimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de mahkûmiyet kararı ve tespit edilen maddi olgularla bağlıdır. O halde mahkemece, ceza soruşturması neticesi beklenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 10.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.