YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5676
KARAR NO : 2010/16493
KARAR TARİHİ : 09.12.2010
… vekili avukat … ile 1-…… 2-… …… 3-Zübeyde …vekili avukat …, 4-… vekili avukat … …, Karşı Davacı; … vekili avukat … aralarındaki dava hakkında Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.5.2008 gün ve 1308-205 sayılı hükmün Dairemizin 12.11.2009 tarih ve 3362-13126 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, davalılardan … ve … …’nin arsa sahibi olarak diğer davalılar …,… ve …nin … Yapı Birliği kurucusu ve müteahhiti olarak 8.8.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 5, 8, 11, 12 ve 13 nolu parseller üzerinde tevhitle 14 nolu parsel üzerinde, daire yapmayı kararlaştırdıklarını ve ev sahibi olmak amacıyla … Yapı Birliği başkanı davalı … ile üyelik sözleşmesini imzalayarak yapı birliğine üye olduğunu, tüm aidat ve ödemelerini yerine getirerek çekilen kur’a ile kendisine düşen daireyi teslim alıp oturduğunu, ancak tapu devrinin yapılmadığını, kaldı ki, arsa sahiplerinin men’i müdahale ve tazminat davası açarak tahliye ve teslim için icra takipleri başlattıklarını, davalı arsa sahiplerinin dairelerini teslim almadıklarından eksikliklerin de giderilemediğini, tüm üyelerin yapı birliği üyeliğini devir alarak bütün eksiklikleri tamamlamak üzere faaliyette bulunduklarını ileri sürerek, dairesi üzerinde hapis hakkı tanınmasına, 14 nolu parsel üzerinde kat irtifakı kurularak dairesinin davalı arsa sahipleri adına olan tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aynı nedenle 17 yapı birliği üyesinin açtığı davalar da eldeki dava ile birleştirilmiş, yine davacı ve 14 arkadaşı tarafından davalı … aleyhine , üye başına arsa sahiplerine 3.000 YTL. ödeyerek müteahhidin arsa sahiplerine olan taahhütlerini yerine getirerek, karşılığında arsa sahiplerinden tapularını devir aldıklarını, aslında müteahhidin yükümlülüğünde olan işleri kendilerinin tamamlaması nedeni ile müteahhidin
2010/5676-16493
sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek, 3000’er YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılardan … …, … ve … sözleşme şartlarının birlik üyeleri tarafından yerine getirilmediğini, inşaat sözleşmesine uygun olarak inşaatın tamamlanıp kendilerinin kur’a çekimine çağrılmadıklarını, bu nedenle davanın reddini dilemişler, davalı … da, savunmasında ve karşı davasında; arsa sahiplerinin davete rağmen daireleri seçip teslim almadıklarını, arsa sahiplerine ait daireler ayrıldıktan sonra, kur’a çekimi ile üyelere dairelerinin teslim edildiğini, ancak davacı üyeler tarafından daire bedellerinin tamamı ödenmediğinden, daire bedelleri belirlenerek, eksik ödenen bedelden şimdilik fazla hakları saklı kalarak ayrı ayrı 2.000 YTL.nin tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiş ıslah ile her bir davacı için talebini artırmıştır.
Mahkemece, asıl dava açısından davacıların tapu iptali ve tescil davasından feragat ettiğinden bu davaların feragat nedeni ile reddine, davalı … tarafından açılan karşı davaların kısmen kabulüne ikinci kez ıslah olmayacağından faiz talebinin reddine ve birleşen davaların da reddine karar verilmiş; davacı ve davalı tarafın temyizi üzerine hüküm, Dairemizce bozulmuş, davacı ve davalı taraf bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı-karşı davacı … karşı dava dilekçesi ile , birlik üyesi her davacı için ayrı ayrı 2.000 YTL.nin ödetilmesini istemiş, faiz talebinde bulunmamıştır. 8.6.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile de, talep ettiği meblağları bilirkişi raporunda belirtilen değerlere yükseltmiş ve harcını yatırmış yine faiz talebinde bulunmamıştır. Ancak, 11.9.2007 tarihli celsede bilirkişi raporu ile belirlenen bedellerin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bu celse hazır bulunan davacı-karşı davalılar vekili avukat … buna karşı bir beyanda bulunmamıştır. Davalı -karşı davacı bu kez 8.10.2007 havale tarihli dilekçesi ile alacaklarına faiz yürütüllmesi isteğini tekrar etmiş, bu dilekçe davacı-karşı davalı vekiline 17.10.2007 tarihinde tebliği edilmiş ve herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Davalı-karşı davacının faiz talebinin yenilendiği 8.12.2007 tarihli celsedeki beyanına karşı ise davacı-karşı davalılar davayı genişletme talebini kabul etmediklerini açıklamışlardır.
Dava açılmasının sonuçlarından biri de, davacının dava
2010/5676-16493
açıldıktan sonra davasını genişletmesinin ve değiştirmesinin yasak olmasıdır. HMUK’nun 185/2 maddesesi gereğince davacı davalının rızası olmaksızın davasını genişletemez ve değiştiremez. Buna göre, davacı ancak davalının rızası veya ıslah yolu ile yargılamanın bitimine kadar davasını değiştirip genişletebilir. Yine HMUK’nun 83/2 maddesine göre de, davacı bir davada ıslah hakkını ancak bir defa kullanabilir. Davacı talep miktarını verdiği ıslah dilekçesi ile artırmış olmakla birlikte, yukarıda açıklanan 185/2 maddeye göre davasını (talep sonucunu) tekrar değiştirip genişletmesi davalının rızası ile herzaman mümkündür.
Davalının talep sonucunun artırılması ve genişletilmesine rıza açık olabileceği gibi, zımni de olabilir. Davalı-karşı davacının faiz isteğini bildirdiği celsede hazır bulunan davacı-karşı davalılar vekili bir itirazda bulunmadığı gibi, faiz isteğini içeren 8.10.2007 tarihli dilekçenin kendisine tebliğine rağmen de bir itirazda bulunmamıştır. Bu şekilde faiz isteğine yönelik olarak davacı-karşı davalıların zımnen muvafakat ettiklerinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle karşı dava ile kabul edilen tutarlara faiz yürütülmesi gerekirken mahkemece iki kez ıslahın mümkün olmadığından bahisle, faiz isteğinin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, hükmün davalı-karşı davacı … lehine bozulmasını gerektirir. Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle de bozulması gerektiği , ancak sehven gözden kaçırıldığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalı-karşı davacı …’ın bu konudaki karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 12.11.2009 tarihli, 2009/3362 esas ve 2009/13126 karar sayılı bozma ilamının diğer kısımları aynen kalarak yeni bent ilavesi ile yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince tarafların diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, Dairemize ait 12.11.2009 tarihli, 2009/3362 E. 2009/13126 K. sayılı bozma ilamına yeni bent ilavesi ile BOZULMASINA, 9.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.