Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/5132 E. 2010/9170 K. 22.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5132
KARAR NO : 2010/9170
KARAR TARİHİ : 22.06.2010

1-… 2-… vekili avukat … ile … aralarındaki dava hakkında Karabük 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.6.2009 tarih ve 213-236 sayılı hükmün Dairenin 15.2.2010 tarih ve 11734-1625 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR
Davacılar kardeş olup, babaları muris …’ın 2007 yılında vefat etmeden önce Karabük 1. Noterliği’nin 12.1.2001 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi uyarınca … ili Merkez ilçesi … mahallesinde bulunan tapusuz taşınmazlarını ağabeylerinin eşi davalıya devrettiğini, kendilerinin uzakta olduğu için murisin tasarruflarından habersiz olduklarını, davalının her hangi bir gelirinin olmadığını, taşınmazın gerçek değeri ile sözleşmede gösterilen değer arasında fark olduğunu ileri sürerek muvazaa nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemişlerdir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacıların davayı açmakta hukuki menfaatleri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacıların temyizi üzerine hüküm dairemizce onanmış olup, bu kez davacılar karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
Davacıların murisi …, Karabük 1. Noterliği’nin 12.1.2001 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile 921 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve işyerini davalıya satmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın malikinin Karabük Belediye Başkanlığı olması nedeni ile sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle ifa imkansızlığı söz konusu olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğu, muhdesatların murisin ölümü üzerine mirasçılarına intikal ettiği, davacıların da mirasçı olması nedeniyle miras haklarından kaynaklanan haklarının bulunduğu, miras yolu ile intikal eden muhdesat üzerindeki davacıların zilyetliğini engelleyecek davalı yada bir üçüncü kişi tarafından yapılacak tasarruflara karşı zilyetliği koruyacak 2010/5132-9170
hükümlerin TMK’da mevcut olduğu belirtilmekle davacıların davayı açmakta hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin konusu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve … yeri niteliğindeki kargir binalar olup muhdesatların bulunduğu 312 m2 miktarlı arsa Karabük Belediyesi adına kadastrosu sonucu tescil edilmiştir. Üzerinde bulunan tek katlı ve iki katlı kargir binaların da …’a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterildiği kadastro tespit tutanağından anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada bulunan tapu tahsis belgesi ile bu yerin 9.1.2001 tarihinde … adına tahsis edildiği görülmüştür. Kabulün aksine sözleşme geçerli olup, davacıların bu davayı açmakta hukuki menfaatleri mevcuttur. Öyle olunca, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle kararın bozulması gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme talebi kabul edilmeli ve dairemiz onama kararı kaldırılıp, hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme isteminin kabulüne, dairemizin 2009/11734 Esas – 2010/1625 karar sayılı 15.2.2010 tarihli onama kararının kaldırılmasına, mahkeme hükmünün davacılar yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcının ve peşin harcın istek halinde iadesine, 22.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.