Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/4852 E. 2011/2491 K. 21.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4852
KARAR NO : 2011/2491
KARAR TARİHİ : 21.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı Barma Dış Tic. A.Ş. Yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar … ve … avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat … geldi, davacı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; Davalılardan … ile yaptığı harici sözleşme ile 50.000 TL karşılığında kooperatif hissesini davalı …’e sattığını, kendisinin ortağı olduğu dava dışı Işıkkale Tekstil Ltd.Şti’nin, davalı… ve davalı Barma A.Ş’ne iplik borcu olduğu söylenerek satış bedelinin 22.400 TL.lik kısmının davalı… tarafından alındığını, ortağı olduğu şirketin aslında borcu bulunmadığını sonradan öğrendiğini, davalıların kendisini yanıltarak bu parayı aldıklarını, verdiği 22.400 TL’nin paranın verildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep istemiştir.
Davalılar; Davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece Davalı Barma Dış Ticaret A.Ş. Hakkındaki davanın Husumet Yönünden Reddine, 22.400,00 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; Davalıların el ve işbirliği içinde hareket ile kendisinin ortağı olduğu şirketin borcu olduğu söylenerek, davalı … ile yaptığı sözleşme bedelinden 22.400 TL nin davalı… tarafından alındığını, daha sonra ise borcunun bulunmadığını öğrendiğini belirterek bu bedelin tarafına iadesini istemiştir. Davacı ile davalı … arasında tanzim edilen 22/08/2002 tarihli harici sözleşme; davacının adına kayıtlı kooperatif hissesinin 2010/4852 2011/2491
Bedeli mukabilinde davalı …’e devrine ilişkin olup, dosya kapsamına göre sözleşmenin taraflarca ifa edildiği ve kooperatif hissesinin tapuya tescil ile davalı … adına devrinin sağlandığı da anlaşılmaktadır. Esasen bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulünde olmakla birlikte, somut olayda Uyuşmazlık, anılan sözleşme kapsamında davacının aldığı paradan borçlu olduğunu düşünerek davalı…’e ödediği miktarı geri isteyip isteyemeyeceği kapsamında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı … arasında tanzim edilen 22/08/2002 tarihli sözleşmede, davacı adına kayıtlı bulunan kooperatif hissesinin davalı …’e 50.000 TL bedel karşılığı satıldığı, bu bedelin bir kısmının nakit, bir kısmının ise Çek ile ödeneceği, dava konusu 22.400 TL sinin ise diğer davalı…’e ödeneceği ve sözleşmede belirtilen borcun bu şekilde tasfiye edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle, davalı …’a ödenen 22.400 TL de sözleşmede kararlaştırılan 50.000 TL nin içindeki bedeldir, Davacı, sözleşme metninde ayrıca ve açıkça davalı …’a borcu olduğunu ve …’in ödeyeceği satış bedelinin 22.400 TL sinin bu borcuna karşılık davalı …’ a ödeneceğini kabul ve taahhüt etmiştir. Bu beyan açık bir borç ikrarı olup, davacıyı bağlamaktadır. Davacı davaya konu bedelini kendisinin kandırılmak suretiyle ödendiğini ileri sürmüş ise de bu iddiasını ispatlayıcı nitelikte bir delil de ibraz etmiş değildir.
Davacı yapılan sözleşme kapsamında kooperatif hissesini davalı …’e satarak bedeline de almıştır. Hal böyle olunca satım sözleşmesi nedeniyle, davacının, sözleşme dışında davalılara bir bedel ödemediği sözleşme kapsamında ödediği para nedeni ile de davalıların davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinden bahsetmek mümkün değildir. Mahkemece, değinilen bu hususlar gözetilerek, her iki davalının hakkındaki davaların reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.