Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/4419 E. 2010/11699 K. 20.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4419
KARAR NO : 2010/11699
KARAR TARİHİ : 20.09.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının müvvekkili … in mirasçısı olduğunu, muris ile davalının annesi arasında görülen boşanma, katkı payı ve mal rejimine yönelik davaları takip ettiğini, davaların devamı sırasında müvekkilinin vefat ettiğini, davalı tarafından kendisine yeni vekalet verilmediğini, davalının annesi ile anlaşarak davaları ortadan kaldırdığını ileri sürerek, tarafına ödenmeyen vekalet ücret alacakları için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, murisi olan babasından şiddet gördüklerinden mahkemece koruma kararı verildiğini, annesi ile birlikte oturduğunu, davacı ile aralarında vekalet ilişkisinin kurulmadığını,davacı tarafından sadece boşanma davasının bitirildiğini savunarak davanın, reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 36.028,85 TL’lik bölümüne vaki itirazın iptaline, asıl alacak olan 35.500,00 TL’ye icra takibinden sonra yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı ile davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının murisin vekili olarak davalarını takip ettiği, boşanma davası dışındaki davaların derdest olduğu 19.1.2009 tarihinde murisin vefat ettiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ile müvekkili muris … arasındaki vekalet ilişkisi ölümle son bulmuştur. Dolayısı ile vekalet ücreti alacağı da ölümle muaccel olmuştur. Sağlığında takip ettiği dava ve işlerle ilgili olarak davacı
2010/4419-11699
tarafından bir kusuru, güven ve özen ilişkisine aykırı bir eylemi olduğu ileri sürülmemiştir. Ancak vekil tarafından takip edilen boşanma davası dışındaki, davalar henüz derdest iken, müvekkilin ölümü üzerine davalı vekalet ilişkisini sürdürmemiştir. Bu durumda vekil-müvekkil ilişkisinin tarafların bir kusuru olmaksızın, ölümle son bulmuş olması nedeniyle vekil avukatın davalı adına takip ettiği dava ve işlerin herbiri itibarıyla, davaların geldiği safha, sarfettiği emek ve mesaisi gözetilerek hak ve nesafet ilkeleri doğrultusunda davacılanın talebi de aşılmamak suretiyle makul bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının tüm,davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 20.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.