Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/18040 E. 2011/5531 K. 11.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/18040
KARAR NO : 2011/5531
KARAR TARİHİ : 11.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, davalının davaya konu 464 nolu parsel üzerinde yapmış olduğu inşaata ilişkin yapı denetim hizmet sözleşmesi yapıldığını, inşaat bitmesine ve yapılan ihtara rağmen 70.548,61 TL hizmet bedelinin kendilerine ödenmediğini belirterek bu bedelin davalının ihtarla temerrüde düştüğü 25.10.2005 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, sözleşme bedelini davacıya ödediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı arsa sahibi arasında 17.04.2002 tarihli Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi yapıldığı ve davacının, bu sözleşmeden kaynaklanan hizmet bedelinin ödenmediğinden bahisle alacak davası açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığı,davacı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi halinde hizmet bedellerini yatırılan hesaptan alabilecekken bu yola gitmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 17.04.2002 tarihli “ Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi “ yapıldığı ve davacının, bu sözleşmeden kaynaklanan hizmeti yerine getirdiği dosya kapsamı ile sabit olup taraflar arasında bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. 2010/18040 2011/5531
Yapı Denetimi Uygulama yönetmeliğinin 25. maddesi gereğince hizmet bedellerini karşılamak üzere, ilgili idare adına bankada bir yapı denetim hesabı açılması, Yapı denetim kuruluşunun hizmet bedellerinin yapı sahibi tarafından bu hesaba yatırılarak , ilgili idarenin onayı ile yapı denetim kuruluşuna bu hesaptan ödeme yapılacağı düzenlenmiş ve davacı tarafından bu şekli şartlara uyularak hakediş raporlarının düzenlenmediği anlaşılmakta ise de, ortada davacı tarafından verilmiş bir hizmet bulunmaktadır ve bu hizmete arsa sahibi davalı açıkça karşı da çıkmamıştır. Bu durumda dava tarihi itibariyle verilen hizmet karşılığının davalı arsa sahibi tarafından ödenmesi gerekir. Verildiği sabit olan ve benimsenen hizmet karşılığının sırf şekli sebeplere dayalı ödenmemesi objektif iyiniyet kuralları ile de bağdaşmaz. O halde mahkemece, yapılan işin karşılığı Yargıtay ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak belirlenmeli ve davalının ödemeye ilişkin delilleri ibraz etmesi sağlanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.