Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/16793 E. 2011/4821 K. 30.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16793
KARAR NO : 2011/4821
KARAR TARİHİ : 30.03.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı çerçevesinde davalı ile 02.02.2007 tarihinde hibe sözleşmesi imzaladığını, davalının süresinde projesini tamamlayamaması nedeniyle sözleşmenin 14.10.2008 tarihinde fesih edildiğini, verilmiş olan teminat mektubunun irad kaydı işlemlerinin yapılması sırasında sahte olduğunun tespit edildiğini ve Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, sahte teminat mektubu bedeli olan 35.000 TL’nin 02.02.2007 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, hibe sözleşmesinin davacının hukuka aykırı fiilleriyle fesh edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı … davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının verdiği sahte teminat mektubunu nakde çeviremediğini belirterek bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı feshin haksız olduğunu savunmuştur.Mahkeme,teminat mektubunun sahte olduğunun ceza davası sonucu kesinleştiğini kabul ederek ve bu gerekçe ile davanın kabulüne karar vermiştir.02/02/2007 tarihinde Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi programı çerçevesinde Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından soğuk hava deposu tesisi projesinin uygulanmasına, proje maliyetinin bir kısmı 2010/16793 2011/4821
için yatırımcıya hibe yapılmasına ilişkin sözleşme imzalanmıştır.Bu sözleşme davacının tek taraflı olarak davalının, hibe sözleşmesi hükümlerine uygun olarak süresi içerisinde hiç bir faaliyet göstermemiş olmasından dolayı feshedilmiştir.Davalı şirketin verdiği teminat mektubunun sahteliği,ceza mahkemesi kararı ile sabit ise de,davacının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı konusunda inceleme ve araştırma yapılmaksızın feshin haklı olduğu kabul edilerek sahte teminat mektubunun bedelinin tahsili yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Oysa feshin haklı olup olmadığı, öncelikle açıklığa kavuşturulmalıdır. Kaldı ki davalının savunması da bu yöndedir,belirlenmeden bunun sonucu olan teminat mektubunun irad kayıt edilmesi de mümkün olamayacaktır. O halde mahkemece, davaya dayanak gösterilen hibe sözleşmesi,davalının bu sözleşmeye göre yükümlülükleri çerçevesinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı konusunda, uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,(2) numaralı bent gereğince davacının itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.