YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16400
KARAR NO : 2011/4348
KARAR TARİHİ : 23.03.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, bakanlıkları kapsamında yürüttükleri köy bazlı katılımcı yatırım programı II. Etabı kapsamında davalı firma ile hibe sözleşmesi yaptıklarını, davalı firma ile yapılan Egzotik Etler Kesimhane ve İşletme Tesisi projesine ilişkin sözleşmenin 2. maddesine göre projenin bitim tarihi 30.11.2007 olarak belirtilmesine rağmen, projenin beklenenden yavaş ilerlediğini, inşaat işlerinin sözleşmeye uygun yürütülmediğini bir mektupla bildirmeleri üzerine davacı tarafın süre uzatım talebinde bulunduğunu, süreyi 15.9.2008’e kadar uzattıklarını, ancak 17.9.2008’de inşaat mahalline gittiklerinde projenin tamamlanmadığını görerek hibe sözleşmesinin 14.2 maddesi gereğince sözleşmeyi fashettiklerini, sözleşmenin 14.3 maddesi gereğince sözleşmenin feshi halinde teminat hazineye irat kaydedileceğinden, bu hüküm gereğince bankaya müracaat ettiklerini, ancak teminat mektubunun süresi dolduğu için paraya çevrilemediğini ileri sürerek, Kamu İhale Yasası ve sözleşme hükümleri gereğince 35.700,00 TL teminat bedelinin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı talebinin dayanağı sözleşme hükümlerinde bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflarca akdedilen hibe sözleşmesinde fesih halinde teminat mektubunun süresi geçmiş ise, teminat mektubunun yenileneceği ve yenilenmediği takdirde karşılığının yatırımcı tarafça her halükarda ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmasa da, teminat mektubunun süresinin bitmesi davanın reddi sonucunu doğurmaz. Hibe Sözleşmesinin 14. maddesinde düzenlenen fesih şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığının mahkemece araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 23.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.