Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/15447 E. 2011/6040 K. 18.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15447
KARAR NO : 2011/6040
KARAR TARİHİ : 18.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı … ile Türk Milli takımında oynaması konusunda 10 yıl süreli olarak 8.9.2005 tarihinde sözleşme akdettiklerini, sözleşmenin davalı federasyon tarafından 18.8.2008 tarihinde haksız ve hukuki gerekçeden yoksun olarak feshedildiğini, davalıya ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshini düzenleyen hükmü uyarınca 2 yıllık faaliyet desteği, 2009 yılı Ağustos ayına kadar olan ücret alacağı ile 3 maaş net kıdem tazminatının talep edildiğini, bakiye 6 yıllık ücret alacağı hakkının saklı tutulduğunu, ancak ihtarnameye yanıt alınamadığını ileri sürerek fazlasını saklı tutarak toplam 15.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, sözleşme gereğince satranç sporcusu olan davacının Türkiye’de ve Milli Takımda oynaması karşılığında kendisine ücret ve benzeri maddi menfaatler sağlanmasının kararlaştırıldığını, daha önceleri yabancı ülke milli takımlarında oynayan davacının Türkiye’de ve Türk Milli takımında oynamasını sağlamak amacıyla bu sözleşmenin imzalandığını, özellikle sözleşmenin 9. maddesinde bu konuya yer verildiğini, federasyonun sözleşme feshedilinceye kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, mevzuat gereğince yaz olimpiyatlarını takip eden 6 ay içinde federasyonların başkan ve yönetim ve denetleme organlarının seçiminin yapıldığını, 2010/15447-2011/6040
Davacının da yapılacak bu seçimlerde başkan adayı olacağını söyleyerek muhtelif ortamlarda federasyon aleyhine propaganda yaptığını, bu durumun 18 Ağustos 2008 tarihinde Türkiye Satranç Federasyonu resmi internet sitesinde de yer aldığını, davacının eleştiri boyutunu aşarak federasyonun itibarını sarsıcı ifadeler kullandığını, yurt dışında yabancı sporcu ve yöneticilere de aynı şekilde beyanlarda bulunduğunu, ayrıca davacının yabancı liglerde oynama mevzuatına uymayarak Yunan liginde oynadığını ve disiplin kurulundan 3 ay hak mahrumiyeti cezası aldığını, davacı sporcunun sadakat borcuna aykırı davrandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taleple bağılı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı federasyon ile milli takımda oynaması karşılığı imzalanan sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshi sonucu sözleşme gereğince tazminata hükmedilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı … sporcusunun sözleşme ile bağlı olduğu kurum ve yöneticilerine karşı haksız isnatlarda bulunduğu, bu durumu yurt dışında yabancı sporcu ve yöneticilere de yansıttığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, kaldı ki yabancı bir takım liginde de faaliyet göstererek disiplin kurulundan ceza aldığını bildirerek davanın reddini savunmuş, Mahkemece davacının gerek internet ortamında ve gerekse yurt dışında yabancı yöneticilere yapmış olduğu söz ve söylemeler eleştiri mahiyetinde değerlendirilerek sözleşmenin haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle tazminata hükmedilmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden davacının gerek internet ortamında ve gerekse yabancı yönetici ve sporcular nezdinde federasyon aleyhine beyanlarda bulunduğu sabit olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki bu beyanların mahkemece eleştiri mahiyetinde olduğu kabul edilmiştir. Bu söz ve söylemler “federasyonun maddi sıkıntı içinde olduğu, federasyon yöneticilerinin yüksek harcırah aldıkları, kendilerine araç tahsis edilip yakıt giderlerinin karşılandığı, federasyonun sadece para harcamak için FİDE toplantılarına ev sahipliği yaptığı” vb. gibidir. Sporculuk ve sportmenlik etiği içinde düşünüldüğünde, davacı sporcunun sözleşme ile hizmet verdiği kurum ve yöneticilerine karşı gerek internet ortamında ve gerekse yabancı sporcu ve yöneticiler nezdinde yapmış olduğu bu ve benzeri demeç ve söylemlerin kabulün aksine eleştiri boyutları içinde kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, davacı sporcunun talimatnamedeki açık hükme nazaran izin almaksızın yabancı bir ligde de faaliyet gösterdiği açıktır. Her ne kadar davalı tarafından bu husus fesih ihtarnamesinde belirtilmemiş ise de, yargılama sırasında ileri sürülmüş olması nedeniyle nazara alınmalıdır. Bu husus Dairemizin istikrar kazanmış 2010/15447-2011/6040
içtihatları ile de kabul edilmektedir. Hal böyle olunca davanın reddi gerekirken aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1.bentte yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 668,25 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 18.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.