Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/15043 E. 2011/5221 K. 04.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15043
KARAR NO : 2011/5221
KARAR TARİHİ : 04.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davalı kooperatif yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı … avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı; Davalılardan … vekili olarak diğer davalı aleyhine icra takibi yaptığını ve itirazın iptali davası açtığını daha sonra her iki davalının Sulh olduğunu, davalı …’nın kendisini 03.03.2009 tarihinde azlettiğini, ücret alacağının ise ödenmediğini, her iki davalı hakkında takip yaptığını ancak itiraz edildiğini belirterek, itirazların iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ayrı ayrı; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, Davalı Kooperatif hakkındaki davanın reddine, Davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile takibin 11.250 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki dava ile, Davalıların aralarında Sulh anlaşması düzenlediklerini, kendisinin ücret alacağının 2010/15043 2011/5221
Ödenmediği gibi davalı … tarafından daha sonra azledildiğini, Avukatlık Kanunu 165.maddesi gereğince her iki davalının vekalet ücreti alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, davalılar hakkındaki takibe yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Dosya içerisinde yer alan 28.02.2009 tarihli İbraname içeriğine göre; Davalıların … 4.İcra Müd. 2007/9176 esas sayılı dosya ile bu dosyaya bağlı olarak yürütülen … 2.As.Tic.Mah 2007/663 esas sayılı dosyası nedeni ile her türlü alacak bakımından birbirlerini ibra ettikleri, yine ibranamede anılan dava dosyası ile icra takip dosyasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücreti nedeni ile de tarafların birbirlerini ibra ettiği belirtilmekte olup, ibranameyi müteakip, … 2.As.Tic.Mahk. 2007/663 E. Sırasında görülen davada ise, “davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği” anlaşılmıştır. Bu nedenle; davalıların dava dosyasına konu vekalet ücret alacağı noktasında aralarında ibra sözleşmesi imzaladıkları, ardından davalı … tarafından, davacı avukatın gerekçe gösterilmeksizin haksız olarak azledildiği dosya kapsamına göre sabit olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Avukatlık Kanunu 165.maddesinde; “ ….sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır. Mahkemece yargılama esnasında aldırılan 23.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda davacının ücret alacağı hesaplanmış olup, hal böyle olunca, anılan rapor ve kanun maddesi gereğince, Mahkemece dava konusu ücret alacağı nedeni ile davalıların müteselsilen borçlu olduklarının kabulü ile hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
3-İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan baska, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, boylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve
2010/15043 2011/5221
muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde ıcra-inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenler ile, davalı …’ün tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3.bentte açıklanan nedenler ile davacının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün davacı lehine BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 501.15 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.