Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/11227 E. 2011/6061 K. 19.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11227
KARAR NO : 2011/6061
KARAR TARİHİ : 19.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı… ve vekili avukat …ile davalı … Temsilcisi … …’nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 8.10.2001 tarihli vekaletname ile davalının vekili olduğunu, taraflar arasında 11.10.2001, 10.2.2003 ve 10.6.2003 tarihli sözleşmelerin imzalandığını, davalıya vekaleten … 5. İcra Müdürlüğünün 2006/4131 sayılı icra takip dosyasını takip ettiğini, ancak 30.6.2006 tarihli ihtarla haksız olarak azledildiğini, oysa ki azilden önceki tüm dava ve takip dosyalarından sulh ve ibra edilmiş olduğunu, bu nedenle de vekalet ücretine hak kazanmasına rağmen ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğini, vekaleten tahsil ettiği miktarları yedinde tuttuğunu, davalının haklı olarak azledildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre azlin haksız olduğu gerekçesi ile davanın 2010/11227 2011/6061
kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 74.623,65 TL asıl alacak üzerinden devamına,alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı avukatın, 11.10.2001, 10.2.2003 tarihlerinde yenilenen ve en son 10.6.2003 tarihli ve 1 yıl süreli olarak düzenlenen ücret sözleşmesi ile davalı kooperatifin hukuki danışmanlığını üstlenerek, dava ve takiplerde de hukuki hizmet verdiği, dava konusu vekalet ücretinin dayanağı olan … 5. İcra Müdürlüğüne ait olan 2006/4131 sayılı icra takip dosyasını da davalıya vekaleten takip ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı avukat, azlin haksız olduğunu, yürüttüğü tüm hukuki hizmetler ile dava ve icra dosyalarından dolayı azilden önce sulh ve ibra edildiğini ileri sürerek, vekalet ücretinin tahsilini istemiş, davalı ise, davacının görevini gerektiği şekilde özen göstererek yapmadığını, dava konusu takip dosyasından Kooperatife vekaleten tahsil ettiği miktarları Kooperatife ödemediğini, azlin haklı olduğunu savunmuştur.
Avukatın, vekil olarak borçları BK’nun 389 ve devam maddelerinde gösterilmiş olup, vekil, BK.nun 390 maddesine göre müvekkiline karşı vekaleti sadakat ve özen ile ifa etmekte yükümlüdür. Vekil, sadakat borcu gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. Vekil, görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş, sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise, vekil edenin vekilini azli haklıdır. Avukatlık kanununun 174. maddesi hükmüne göre de azil haklı ise avukatlık ücretinin ödenmesi gerekmez, haksız azil halinde ise avukat ücretin tamamına hak kazanır.
Dava konusu olayda, taraflar arasında aynı sözleşmelerden kaynaklanan ve davacı avukat tarafından takip edilen diğer dava ve takiplerle ilgili vekalet ücreti alacağının tahsili için, daha önce açılmış olan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/369 esas, 2007/285 karar sayılı dava dosyasında, mahkemece azlin haklı olup olmadığı tartışılarak 1.11.2007 tarihinde verilen kararda, “Kooperatifin alacaklı olduğu … 5. İcra Müdürlüğünün 2006/4131 esas sayılı takip dosyasında 25.5.2006 tarihinde 35.264,21 YTL’nin, 29.6.2006 tarihinde de 138.067,46 YTL’nin davacı vekil tarafından tahsil edildiği halde alacaklı Kooperatife ödenmediği ve davacının icra dosyasına takip borçlusu tarafından yapılan bu ödemeleri avukatlık ücreti alacağına mahsuben kullandığını belirterek takip alacaklısı 2010/11227 2011/6061
müvekkili Kooperatife ödemediği davacı asilin kabulündedir. Bu durumda davacının vekil olarak müvekkili hesabına tahsil ettiği bedeli müvekkiline ödemesi gerekmesine rağmen hapis hakkını kullandığından bahisle ödemediği anlaşılmakla azlin haklı olduğu sonucuna varılmıştır.” Gerekçesiyle hüküm kurulmuş, kararın temyizi üzerine söz konusu hüküm, Dairemizce 2009/2683 esas, 2009/12316 karar sayılı ve 28.10.2009 tarih ilamla onanmış, 2010/2920 esas, 2010/8736 karar ve 16.6.2010 tarihli ilamla da karar düzeltme talebi reddedilerek hüküm kesinleşmiştir. Davacı avukatın, davalı müvekkili tarafından azlinin haklı olduğu, bu şekilde kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğuna göre, aynı taraflar arasında ve aynı tarihli azlin söz konusu olduğu eldeki davada da, azlin haklı olduğunun kabulü ile, Avukatlık Kanununun 174/2. maddesi gereğince de haklı azil halinde avukat, vekalet ücreti talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.