YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10739
KARAR NO : 2010/13892
KARAR TARİHİ : 25.10.2010
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; Dava dışı sigortalı ….’ın ölmüş olmasına rağmen sağlığında verdiği vekaletnameye dayalı olarak dava dışı…’e ödeme yapıldığını, oysa davalı banka ile yaptıkları 16.11.2000 tarihli protokolün 4-7 maddesi gereğince; her yıl Kasım ayında yoklama belgesi alınması gerekirken bu yükümlülüğün banka tarafından yerine getirilmediğini, aksine vekaleten dava dışı…’e ödeme yapılarak davacı kurumun zarara uğratıldığını, 22.03.1999 ile 22.08.2002 tarihleri arası çekilen aylığın ve kurum zararının dava dışı Ziynetten tahsil edilmiş olup, davalı hakkında sadece 22.09.2002 ile 23.01.2005 tarihleri arası bakiye asıl alacak ile işlemiş faizden kaynaklanan miktar için icra takibi yapılmış olmasına rağmen, davalı banka tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra-inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı; SSK’dan emekli maaşı alan dava dışı … Bay’ın, … …..Noterliğince düzenlenen 09.02.1999 tarih ve …. yevmiye nolu vekaletnamesi ile dava dışı … Us ve … …’ı vekil tayin ettiğini, …’nin 10.03.1999 tarihinde vefat etmiş olup, hesabından 22.03.1999-22.02.2005 tarihleri arasında vekillerine ödeme yapıldığını, ancak haksız yere para çekme işleminde kendilerinin sorumluluğu olmadığını, zira yoklama belgelerinin alındığını, belirterek davanın reddine karar verilerek, haksız yere icra Takibi başlatıldığından lehine % 40 tazminata hükmedilmesini dilemiştir.
2010/10739-13892
Mahkemece, Davanın kabulü ile; davalının … 3.İcra Müdürlüğünün 2007/3335 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 12.625,32.-YTL alacak ile bu alacaktan 8.825,32.-YTL kısmına 24.02.2007 takip tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek yasal faizi, BK.84.maddesinin uygulanması, icra vekalet ücreti ve icra gideri ile sınırlı olarak ve tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, İİK.67/2 maddesine göre hesaplanan 5.050,12.-YTL İcra İnkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı kurum, davalı banka ile yaptıkları 16.11.2000 tarihli protokolün 4-7 maddesi gereğince; her yıl Kasım ayında yoklama belgesi alınması gerekirken bu yükümlülüğün banka tarafından yerine getirilmediğini, aksine vekaleten dava dışı…’e ödeme yapılarak davacı kurumun zarara uğratıldığını, 22.09.2002 ile 23.01.2005 tarihleri arası kurum zararının tahsili için yapılan icra takibine ise davalı bankanın haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını talep etmekte olup, davanın temelini, davalı kurumun aralarındaki protokole aykırı hareket ederek yoklama belgesi almamasına dayandırmaktadır ki, taraflar arasında yapılan 16.11.2000 tarihli protokol içeriğine göre de ;(4.7.madde) Gelir ve aylıkları vekil, vasi veya kayyıma ödenen emekli, dul ve yetimlerin aylık alma koşullarının sağlanması bakımından banka şubesince her yıl kasım aylıklarının ödenmesi esnasında “yoklama Belgesi” alınması gerektiği belirtilmiştir. Davalı banka ise; protokole aykırı hareket edilmediğini belirterek dava dışı … Aydından alınan 13.12.2001 ve 5.12.2003 tarihli yoklama belgelerini dosyaya sunmuştur.
Son alınan yoklama belgesi 5.12.2003 tarihli olup, 2004 yılı kasım ayına kadar geçerli olduğu anlaşılmaktadır. 1.05.2004 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar İşlemleri yönetmeliğinin 80.maddesi ile de yoklama belgesi alma uygulamasına son verildiği yine dosya içerisinde mevcut SGK tarafından davalı bankaya gönderilen 19.12.2007 tarihli yazı içeriğinden de anlaşılmaktadır. Hal böyle iken; davalı bankanın, 2002 -2004 yılları arasında protokolden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek, yoklama belgesi almış olduğu, 2005 yılında ise yoklama belgesi alma uygulamasına son verildiği bu nedenle davalının davacı kurumun zararının oluşmasında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan neden ile davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz edilen hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), 2.bentte açıklanan neden ile davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.