Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2010/10571 E. 2011/5658 K. 13.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10571
KARAR NO : 2011/5658
KARAR TARİHİ : 13.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalılar vekili avukat …nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Belediye, davalıların Hollanda’da kendi belediye sınırları içinde yaşadıklarını, sosyal yardım dairesine başvurarak “sosyal yardım ödeneği – geçim yardımı” isteyip, her yıl için doldurulan beyannamede gerçeğe aykırı beyanda bulunarak, mal varlığını ve gelirlerini bildirmeyerek, genel geçim yasasına göre yardım almamaları gerektiği halde geçim yardımı aldıklarının tespit edildiğini, davacı Ultrecht Belediyesinin 08.03.2005 tarihli kararı ile davalılara 01.01.1999 – 27.06.2003 tarihleri arasında ödenen 67.355.26. Euro geçim yardımı ödeneğinin geri alınmasına karar verdiğini ileri sürerek haksız ödenen 67.355.26. Euro’ nun 27.06.2003 tarihinden itibaren işleyecek Euro faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıların Hollanda genel geçim yasasına göre gerçeğe aykırı beyanda bulunarak, mal varlıklarını ve gelirlerini bildirmeyerek hakları olmadığı halde aldıkları geçim yardımına karşılık ödenen 67.355.26. Euro’ nun tahsilini talep etmiştir. Davalılar istenilen formlarda Türkiye’ deki malvarlıkları olup olmadığı yönünde sorun bulunmadığı, taşınmazların getirisinin yardım bağlanma sınırının altında olduğunu, ilgili makamların kendilerini yeterince bilgilendirmediğini bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Taraflar arasındaki ihtilaf sebepsiz zenginleşmeye dayanmakta ve 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 39. maddesine göre ihtilafın, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği yer olan Hollanda kanunlarına göre çözümü gerekir. Dosyada tercümesi bulunan Hollanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik (Yardım) Kanunu (WWB) olarak değiştirilen Genel Sosyal Yardım
2010/10571-2011/5658
Kanunu’ nun 7.maddesinde Hollanda’da yaşayan Hollandalı ve oturma izni olan kişilerin yaşayabilecek kadar geçimini sağlayamayacak durumda ise, devlet tarafından kendisine geçim yardımı ödeneği ödeneceğini, 17.maddesinde kişinin hukuki olarak sahip olduğu bütün mal varlıkları ve gelirlerinin geçim kaynakları sayılacağı, 47. maddesinde nelerin gelir sayılabileceği, 51. ve 52. maddelerinde nelerin malvarlığı sayılıp sayılamayacağı, 54. maddesinde geçim yardımı alınmasına mani olan malvarlığı sınırları belirtilmiş, 65. maddesinde ise sosyal geçim yardımı alan kişilerin tüm, bilgi ve durumların bildirmeleri gerektiği, 69. maddesinde gerekli bilgilerin bildirilmemesi halinde yardımın durdurulacağı, 81. maddesinde yapılan geçim yardımının hangi hallerde geri alınabileceği ve zaman aşımı süresi belirtilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle de, davalıların geçim yardımı almak için verdikleri beyannamelerde, Türkiye’deki mal varlıklarını ve gelirlerini bildirmedikleri taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalılar Türkiye’deki mal varlıkları ve gelirleri ile ilgili beyannamede sütun olmadığından bildirmediklerini savunmuşlarsa da, geçim yasasının 17.maddesinde kişi ve ailelerin bütün mal varlıkları ve gelirlerinin, kendilerine geçim kaynağı sayılacağı bildirilmiş olması, dosyadaki bildirim formunda sadece Hollanda’daki varlığı ve gelirin değil, evrensel olarak sorulup, davalıların Türkiye’deki varlık ve gelirleri hakkında da bilgi vermeleri gerektiği halde vermedikleri ve genel geçim yasasına aykırı davrandıkları sabittir. Mahkemece, davacı tarafından tespit edilip bildirilen Türkiye’ deki davalıların malvarlığı ve gelirleri, davalıların edindikleri tarihlerde dikkate alınarak uzman bilirkişiler aracılığıyla belirlenmiştir. Buna göre davalıların sahip olduğu arazilerdeki hisselerinin değerinin 86.273.90.TL ve elde edilecek yıllık gelirin 2.589.34.TL olduğu, bu malvarlığı miktarının sosyal yardım ödeneğinden yararlanmak için Genel Sosyal Yardım Kanunu’ nun 54. maddesinde evli çiftler için asgari malvarlığı sınırı olarak belirlenen 17.200. Hollanda Florininden fazla olduğu, dolayısıyla davalıların sahip olduğu malvarlığının, yardım almalarını engelleyecek miktarda olduğu anlaşılmaktadır. O halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 13.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.