YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9445
KARAR NO : 2010/495
KARAR TARİHİ : 21.01.2010
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının açtığı 2004 yılı akaryakıt ihalesini kazanarak davalı ile 22.12.2003 tarihli sözleşme imzaladıklarını, sözleşme kapsamında davalıya 400.000lt. motorin ve 75.000lt. benzin teslim ettiğini, 27.2.2004 tarihli faturadan sonra yapılan fiyat artışları nedeniyle fiyat farkı doğmaya başladığını, toplam 28 adet faturada KDV hariç 68.073.300.590TL fiyat farkı oluştuğunu, sözleşmede fiyat farkı uygulamasının kabul edilmesine ve davalıya başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, KDV hariç 68.073, 30YTL fiyat farkı alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.500YTL’nin tahakkuk ettiği günden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, 3.1.2005 tarihli yazı ile 31.12.2002 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan esaslara göre fiyat farkı ödeneceğini, fiyat farkının buna göre fatura edilmesini davacıya bildirdiklerini, davacı tarafından sözleşmede yazan fiyat farkı formülünün kabul edilmemesi ve faturalarını fiyat farksız olarak kesmeleri nedeniyle davacıya fiyat farkı ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan 31.12.2002 tarihli fiyat farkı kararnamesinin iptal edilmiş olması nedeniyle uygulama olanağının bulunmadığı, sözleşmeye yazılması ve uygulanması gereken fiyat farkı kararnamesinin 5.2.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararname olduğu, buna göre davacının 28 adet faturayla ilgili toplam 71.518.603.542TL fiyat farkı alacağının doğduğu, davacının 68.073.300.590TL talep ettiği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 5.500YTL alacağın davalıdan tahsiline, bu miktara dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
2009/9445-2010/495
1-Davacının davalının açtığı ihale sonucu yapılan 22.12.2003 tarihli sözleşme ile 2004 yılı içerisinde değişik tarihlerde toplam 28 adet fatura karşılığı davalıya akaryakıt teslim ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının talep ettiği fiyat farkı hususunda hangi esasların uygulanacağı noktasındadır. Mahkemece 5.2.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan fiyat farkına ilişkin kararname esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında yapılan 22.12.2003 tarihli sözleşmenin 15.2. maddesinde “Bu iş için fiyat farkı verilecek olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihalesi yapılacak olan mal alımlarına ilişkin fiyat farkı yürürlükteki 31.12.2002 tarih ve 3.Mük. 24980 sayılı R.G. deki esaslara göre ödenecektir.” hükmü, yine aynı sözleşmenin 15.3. maddesinde “Sözleşmede yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Anayasamızın 48.maddesi ve BK. 19. maddesi gereğince akit serbestisi vardır. Yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda, istediği koşullarda sözleşme yapabilirler. Bu sözleşme koşulları tarafları bağlar. Somut uyuşmazlıkta yukarda belirtilen sözleşme hükümleri de tarafları bağlayıcıdır. Kaldı ki, sözleşme tarihinde 5.2.2003 tarihli kararname yürürlükte olduğu halde taraflar sözleşme ile 31.12.2002 tarihli kararnameye göre fiyat farkı ödeneceğini kararlaştırmışlardır. Hal böyle olunca, mahkemece sözleşmenin 15.2.maddesinde belirtilen esaslar doğrultusunda açıklayıcı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine açık bilirkişi raporu alınmak suretiyle oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Borçlar Kanununun 101/1. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davalı, davacının fiyat farkı talebi üzerine 3.1.2005 tarihli yazı ile cevap vermek suretiyle bu tarih itibariyle temerrüde düşmüştür. Öyle olunca mahkemece, hükmedilen alacağa temerrüt tarihi olan 3.1.2005 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Kararın yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 14.00 TL temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine ve yine peşin alınan 75.00 TL temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.