YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9249
KARAR NO : 2010/3017
KARAR TARİHİ : 11.03.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar … Turizm Otelcilik A.Ş. Ile … Örme San. Tic. A.Ş. avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 202.50 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 11.3.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacılar, davalı …Ş ile 01.01.1991 tarihli, 31.12.2020 yılına kadar devam eden , devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, halen tesislerin diğer davalı … A.Ş tarafından işletildiğini, diğer davalı … Örme A.Ş.nin ise tesislerin sahibi olduğunu, 2004 yılına kadar tatil hakkını kullandığını ancak, 2004 yılından itibaren devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, sözleşme sonuna kadar hak sahibi olduğunun tespitine, muarazanın men’ine 2005 ve 2007 yılları tatil 2009/9249-2010/3017
hakkının kullandırılmaması nedeni ile fazla hakları saklı kalarak 2.000 YTL maddi ve 1000 YTL manevi tazminatın faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar , davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların 2005 ve 2007 yıllarında tatil hakkını kullanamadığı gerekçesiyle her yıl için ayrı ayrı maddi tazminat ile toplam 500 YTL. manevi tazminatın faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalılardan … A.Ş. ile davalı … A.Ş.tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, 2004 yılından başlamak üzere takip eden yıllarda devre tatil hakkından yararlandırılmadığı için, ailesiyle birlikte başka bir tesiste tatil yapmak zorunda kaldığını belirterek, manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, somut olay bakımından davacıların bbütün yıl boyunca beklediği ve yılda bir kez ve sözleşme gereğince yararlanma hakkına sahip olduğu devre tatilden yararlandırılmadığı davalının bu şekildeki haksız eylemi ile manen sıkıntı çektiği gerekçesi ile 2005 ve 2007 yılları için toplam 500 YTL. Manevi tazminata karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun haksız eylem faslında düzenlenen 49 maddesi, aynı kanunun 98/2 maddesi yollaması ile sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanmaktadır. Ne var ki, anılan madde hükmüne göre manevi tazminat isteğinin kabul edilebilmesi için, diğer koşulların yanında kişilik haklarına hukuka aykırı, haksız bir saldırının varlığı da şarttır. Bu nedenle davacılar yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davacıların ailesi ile birlikte tatil yapmak üzere dava konusu tesislere giderek, tesislere sokulmadığının ve açıkta bırakıldığının anlaşılması karşısında, kurul olarak davacı lehine manevi tazminata hükmedilmelidir. Mahkemenin bu yöne ilişkin kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının 2004 yılında tesislere kabul edilmemesi üzerine kendisi için yeni bir tatil olanağı konusunda araştırma yapmamış olması nedeniyle kusurludur. Davacının 2004 yılından sonraki dönemlere ilişkin manevi tazminat isteminin reddi gerektiğinden sayın çoğunluğun bu yöne ilişkin onama kararına katılamıyoruz.