Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/9170 E. 2010/1713 K. 16.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9170
KARAR NO : 2010/1713
KARAR TARİHİ : 16.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, avukat olduğunu ve aynı zamanda baro başkanlığınıda yürüttüğünü, davalı şirket ile aralarında 1 yıl süreli 6.6.2007 tarihli müşavirlik sözleşmesi imzalandığını davalının sözleşmenin süresi dolmadan 21.11.2007 tarihli ihtarla sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalının haksız fesih nedeniyle fesihten sonraki ücretini ödemesi gerektiğini, manevi yönden zararda gördüğünü ileri sürerek fesihten sonra kalan 6 ay 6 günlük ücreti ile 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemiş, daha sonra ücretinin 15.104,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Davalı, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca akdin usulüne uygun olarak feshedildiğini, manevi tazminat koşullarının da bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle 10.800,00 TL ücret alacağı ve 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir..
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir,
2-Davacı eldeki davada sözleşmenin feshinden sonraki döneme tekabül eden aylara ait ücretini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise sözleşmenin başlangıcından feshine kadar olan ücret alacağı hesaplanmış ve mahkemece de buna hükmedilmiştir. HUMK’nun 74. maddesi uyarınca hakim tarafların talebi ile bağlı olup, talepten başkasına hükmedilmesi olanaklı değildir.
Davalı 21.11.2007 tarihli ihtarla bir ay sonra geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğine göre ve feshi ihbarda 29.11.2007 de davacıya tebliğ edildiği için davacı 29.12.2007 tarihinden 6.6.2008 sözleşme bitim tarihine kadar olan ücretini isteyebilir.
Davacı, 29.12.2007 tarihinden 6.6.2008 tarihinde kadar olan ücretini, sözleşme haksız olarak feshedildiği için isteme hakkına sahip ise de olayda uygulanma imkanı bulunan B.K’nun 325. maddesininde gözden uzak tutulmaması gerekir. BK’nun 325. maddesi uyarınca davacının sözleşme ile kararlaştırılan işi yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği yahut diğer bir işi ile kazandığı ve kazanmaktan kasden feragat eylediği şeyin mahsup edilmesi zorunludur. Bu itibarla mahkemece davacının (vefat etmekle mirasçılarının) 29.12.2007 ile 6.6.2008 tarihleri arasında sözleşme uyarınca talep edebileceği ücret belirlenerek, belirlenecek bu ücretten sözleşmedeki çalışma koşulları (part-time) değerlendirilmek suretiyle BK.’nun 325, maddesi uyarınca takdir edilecek bir miktarın mahsubu yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-B.K’nun 49. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarının zarara uğraması şarttır. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Dava konusu olayda davalı 21.11.2007 tarihli ihtarıyla sözleşmenin görülen lüzum üzerine feshedildiğini bildirmiştir. Sözleşmenin feshine dair bu ihtar kişilik haklarına bir saldırı içermediği gibi, davacı murisin avukat ve baro başkanı olması da manevi tazminat tayinini gerektirir bir durum değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.