Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/887 E. 2009/3788 K. 23.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/887
KARAR NO : 2009/3788
KARAR TARİHİ : 23.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 20.11.2005 tarihinde satın aldığı aracını, 20.11.2005 tarihinden 16.10.2007 tarihine kadar oluşan arızaları nedeniyle 6 kez servise götürdüğünü ileri sürerek, ayıplı olan aracın, ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının daha önce de aynı nedenle dava açtığını savunarak, davanın öncelikle derdestlik, kabul edilmediği takdirde ise esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından daha önce açılan Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olan 2007/306 E. sayılı dava ile eldeki davanın tarafları, konusu ve sebebinin aynı olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187. maddesine göre, derdestlik itirazının kabul edilebilmesi için, davaların konularının, sebeplerinin ve taraflarının aynı olması gereklidir. Somut olayda derdest bulunduğu ileri sürülen Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2007/306 E. sayılı davada da, eldeki davada olduğu gibi, meydana gelen arızalar nedeniyle aracın ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesi talep edilmişse de, eldeki davada, araçta ilk dava tarihi olan 2.8.2007 tarihinden sonra meydana gelen ve ilk davada doğal olarak dava sebebi yapılmamış olan 2.10.2007 ve 16.10.2007 tarihli arızalar da dava sebebi olarak gösterilmiş olup, her iki davanın tarafları ve konusu aynı ise de, sebepleri farklı olduğundan, dava sebebi itibarı ile derdest bir davadan söz etmek mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece davacının
2009/887-3788
derdestlik itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekli olup, daha önce açılmış olan dava hakkında verilecek olan hüküm, eldeki davayı da etkileyebileceğinden her iki dava arasında bağlantı olduğunun kabulü ve HUMK’nun 45. maddesi hükmü gereğince davaların birleştirilmesine karar verilerek, işin esası konusunda yapılacak inceleme ve araştırma sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, şartları oluşmadığı halde derdestlik itirazının kabulü usul ve yasaya aykırı olduğu gibi derdeslik itirazının kabulü halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği halde, kesin hükmün sonçlarını doğuracak şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.