Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/7013 E. 2009/11761 K. 20.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7013
KARAR NO : 2009/11761
KARAR TARİHİ : 20.10.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat … ile davacı vekili avukat …’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılara ait taşınmazı hastane olarak işletmek amacıyla 30.4.1995 tarihli sözleşme ile 20 yıllığına kiraladığını, sözleşmede kiranın her yıl %50 oranında artırılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin yapıldığı ilk yıllarda enflasyonun yüksek seyrettiğini, ancak son yıllarda hızla düştüğünü, 2004 yılında ödenen kiranın aylık net 13.500 YTL olmasına rağmen 2006 yılı için ihtirazi kayıtla 20.250 YTL kira ödemek durumunda kaldığını, ödenen kiranın raiçlerin çok üzerinde bulunduğunu ileri sürerek aylık net kiranın 6.500 YTL olarak uyarlanmasına,ek sözleşmenin 6 maddesinde öngörülen %50 artış şartının da Yargıtay endeksi oranında artış yapılabileceği şeklinde değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, 1999 yılında kendilerinin davacıya karşı uyarlama davası açtıklarını, bundan sonra bir araya gelip, 17.4.2000 tarihinde ek protokol düzenlediklerini, bu protokol ile 2000, 2001, 2002 yılları için ödenecek kiraları artırarak yeniden belirlediklerini , bu sözleşmede de önceden olduğu gibi yıllık %50 artış şartının geçerli olduğunu kararlaştırdıklarını, anılan sözleşmenin dava 2009/7013-11761
tarihine kadar sorunsuz uygulandığını, enflasyondaki düşüşün kira bedellerinde ve bina değerlerinde artışa neden olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak 1.1.2006 tarihinden itibaren brüt aylık kiranın 8.333 YTL na uyarlanmasına karar verilmiş;hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bu kez ek bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle brüt 9824 YTL’na uyarlanmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şumulu dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Dairemiz 6.5. 2008 tarih ve 2007/15819 esas ve 2008/6185 karar sayılı bozma ilamında ”Hükme esas alınan 27.9.2006 tarihli bilirkişi raporunda uyarlama ve uyarlamanın şartlarının oluşup oluşmadığı açısından değerlendirme yapılırken taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 30.4.1995 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye ek olarak düzenlenen tarihsiz sözleşme hükümleri esas alınmak suretiyle inceleme, değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır.Oysaki davalının cevap dilekçesinde savunma olarak ileri sürüp,daha sonradan mahkemeye ibraz ettiği 17.04.2000 tarihli sözleşme ile taraflar aralarında önceden düzenledikleri yukarıda bahsedilen sözleşmeyi yenilemişler; önceki sözleşmede öngörülen yıllık %50 kira artış şartı önceki sözleşmede olduğu gibi aynen geçerliliğini korumuş olsada kira başlangıç tarihi ve kira miktarı artırılmak suretiyle yeniden belirlenmiştir. Hal böyle olunca davada uyarlamanın şartlarının oluşup oluşmadığı,oluşması halinde uyarlanacak kiranın tespiti açısından inceleme yapılırken 30.4.1995 tarihli sözleşme ve tarihsiz ek sözleşme hükümleri değil, sonradan düzenlenen 17.4.2000 tarihli sözleşme hükümleri esas alınarak inceleme ve araştırma yapılıp,sonucuna göre bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle mahkeme hükmü bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra mahallinde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın daha önceden raporunu hazırlayan hukukçu bilirkişiden ek raporlar alınmak ve son alınan ek rapora itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.Oysaki bozmaya uyulmakla birlikte taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar. Mahkemece bozma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması yasal zorunluluk haline gelir.Davalılar gerek cevap dilekçelerinde ve gerekse yargılama sürecinde enflasyondaki düşüşün bina ve 2009/7013-11761
kira bedellerinde artışa neden olduğunu,kiralanın bulunduğu yörenin kıymetlendiğini ve kiralananın da değer kazandığını uyarlama şartlarının oluşmadığını savunmuşlardır. Hal böyle olunca az yukarıda açıklanan Dairemiz önceki bozma kararında belirtilen ilke ve esaslar da gözetilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde yeniden inceleme ve araştırma yapılmalı,kiralananın çevresinde bulunduğu değişiklikler ve civar kiralardaki artışlar da araştırılmak suretiyle uyarlama şartlarının bulunup bulunmadığı tereddüde yer verilmeyecek bir şekilde saptanmalı, uyarlama şartlarının varlığının kabulü halinde hükme esas alınan 13.2.2009 tarihli ek raporda uyarlama hesabı yapılırken yıllık %50 artış esasına göre bulunan 2003 yılı kirası üzerinden hesap yapıldığı, davacı tarafın bu yönde temyizi bulunmaması nedeniyle davalılar yararına usuli kazanılmış hak doğduğu da gözetilerek yine bu değer baz alınmak suretiyle uyarlama hesabı yapılmalı, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu yönlerin gözardı edilerek bir taraftan uyarlama şartlarının olmadığından söz eden, diğer taraftan uyarlama hesabı yapan yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 625,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.