Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/6471 E. 2010/422 K. 21.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6471
KARAR NO : 2010/422
KARAR TARİHİ : 21.01.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne, birleşen daanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalılar vekili avukat … ve avukat …’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların avukatı olarak dava dışı … Büyükşehir Belediyesi aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasını açıp sonuçlandırdığını, alınan ilamı icraya koyarak takibe devam ettiği aşamada davalıların 23.2.2007 tarihli ihtar ile icra takibinin fiilen durdurulması talimatı verdiklerini, bu nedenle takibe devam etme imkanı kalmadığından hak ettiği vekalet ücretinin ödenmesi için ihtar çektiğini ancak ödenmediğini , davalıların babası … ile ücret sözleşmesi yapılmışsa da davalıların kabul etmemesi nedeni ile yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde uygulanacak olan Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesi gereğince 3.856.632 YTL. takip tutarı üzerinden %20 oranında icra dosyasının takibi nedeni ile vekalet ücretine hak kazandığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 20.000 YTl.nin temerrüt tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, birleşen dava ile de, takip ettiği dava ile icra dosyası için ayrı ayrı olmak üzere karşı taraf (kanuni ) vekalet ücretlerinin tahsili için yaptığı takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
2009/6471-2010/422
Davalılar, vekilleri İsmail tarafından yapılan ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin bölümü dışında geçerli olup davacıyı da bağladığını, sözleşmede kamulaştırmasız el atma nedeni ile bedelin tahsiline kadar avukatlık görevinin devam edeceğinin yazılı olduğunu, bu nedenle dava dosyası ve icra dosyası için ayrı ayrı ücret talep edilemeyeceğini, icradaki tahsilatın güçlüğü nedeni ile Belediye ile sulh görüşmelei devam ederken davacı avukatın sonucu beklemeden ve henüz bir tahsilat yapılmadığı ve vekalet ilişkisi devam ettiği halde , fahiş miktardaki vekalet ücretini ihtar ile talep ederek, karşılıklı güven ve sadakati zedelediğini ve haklı olarak azledildiğini , davacının hiç bir ücret talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dava açısından taleple bağlı kalınarak 20.000 YTL.nin temerrüt tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline, birleşen dava açısından 79.472 YTL. asıl ve 1.063 YTL. faize yönelik itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı avukatın, davalılardan 12.07.2002 tarihinde aldığı vekalet ile, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açıp takip ettiği, bu davanın kısmen kabulüne karar verilip, 22.9.2006 tarihinde kesinleştiği, davacı avukatın mahkeme ilamını 26.10.2004 tarihinde icraya koyduğu, davalıların 23.2.2007 tarihli ihtar ile davacı avukattan Belediye ile dava aşamasında başlayan uzlaşma görüşmeleri devam ettiğinden süreci olumsuz etkilememesi için tahsilat ve işlemleri bir dahaki yazılı talimata kadar durdurmayı talep ettikleri, buna karşılık davacı avukat tarafından 16.3.2007 tarihli ihtar ile dava ve icra takibi nedeni ile toplam 1.594.065 YTL. Vekalet ücretinin ödenmesinin talep edildiği ve davalılar tarafından 6.4.2007 ve 11.4.2007 tarihli ihtarlarla azlediği, dosyadaki bilgi ve belgelerle, tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Mahkemece asıl dava açısından azlin haklı bir nedene dayandığının isbatlanamadığı gerekçesi ile icra dosyası ile talep edilen 3.188.072 YTL.nin Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanan miktarı talebe hakkı olduğu, birleşen dava açısından da 23.2.2007 tarihli ihtar nedeni ile davacı avukatın müteakip işlemlere devam edemediği bu nedenle yasal vekalet ücretlerini de talebe hakkı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
2009/6471-2010/422
Vekil-vekil eden arasında bulunan vekalet sözleşmesinin temel dayanağı güven ve saygı ilişkisidir. Güven sarsıcı harekette bulunulması sonucu ilişkinin sarsılması, buna da davacı tarafın tutum ve davranışının yol açması halinde azil haklıdır. Davacı avukat, vekalet akdi devam ederken , takip ettiği icra dosyasının akibetini ve sonuçlanmasını beklemeden gönderdiği ihtar ile aralarındaki yazılı sözleşme ile kararlaştırılan ücretten çok daha fahiş vekalet ücreti talep ederek, davalılar aleyhine bu ücretlerin tahsili için azilden önce eldeki davayı açarak, arasındaki vekalet aktinin esaslı unsurlarını ihlal etmiştir. Bu nedenle davalıların savunmasında belirttiği gibi davacıyı azletmesi, haklıdır. Mahkemenin kabulünün aksine, davalılar tarafından yargılama aşamasında da hasımı ile yapılan uzlaşma görüşmeleri nedeni ile, icra takibinin durdurulmasına yönelik olarak gönderilen 23.2.2007 tarihli talimatın vekalet işinden el çektirilmesi olarak kabulüne olanak yoktur.
Avukatlık Kanunu’nun 174/2. maddesi hükmüne göre avukat kusur veya ihmali nedeniyle azil edilmiş yani azil haklı ise ücretinin ödenmesi gerekmez. Somut olayda , davacı avukat haklı olarak azil edildiğine göre, tam ücret talep etme hakkına sahip olmayıp, ancak yaptığı işlerden dolayı emek ve mesaisi gözetilerek, hak ve nesafete göre ücret isteyebileceği kabul edilip, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine , 2. Bent gereğince temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA,
750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 3.10 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.