YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16245
KARAR NO : 2010/11921
KARAR TARİHİ : 23.09.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı … avukatınca duruşmalı, davacı ve diğer davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … ile davacı vekili avukat Bahadır Turan Durmaz’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı Beta Ticaret AŞ. Ile arasındaki dava ve uyuşmazlıkların takibi için davalı avukatlara vekalet verip 10.2.2004 tarihinde de ücret sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmede öngörülen şekilde … Mahkemesi’nde dava açıp takip ettiğini, davalıların talebi üzerine masraf olarak toplam 13.330 TL. Ödeme yaptığını ancak yaptığı araştırmada sadece 2.090 TL. Masraf yapıldığının ortaya çıktığını, davalıların masraflara ilişkin olarak hesap mutabakatı istediği halde yanaşmadıklarını, sadece 7.2.2005 tarihinde 4.587 TL.nin iade edildiğini, dosya kesinleşmediği halde vekalet ücreti talep edildiğini, fazla tahsilatı da hapis hakkı olarak yedinde tuttuklarını bildirdiklerini, bu nedenle güvenini sarstıklarını ve 20.6.2006 tarihinde de haklı olarak azlettiğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak fazladan aldıkları 5.920 TL.nin faizi ile tahsilini istemiş, ıslah ile de tabebini artırarak toplam 6.653 TL.nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, diğer davalı ile birlikte müşterek vekaletle davacı adına … mahkemesinde dava açıp takip
2009/16245-2010/11921
ettiklerini, masraf olarak 9.700 TL. Tahsil edildiğini, bu avansın 4.587 TL.nın iade edilip bakiyesinin muhtemel masraflar için yedinde tutulduğunu, davacının talebi üzerine de vekalet ücretlerine sayılmak üzere hapis hakkının kullanıldığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de fazla hakları saklı kalarak 1000 TL. Vekalet ücretinin ödetilmesini istemiş, diğer davalı … da davacının vekalet ücretlerini ödememek için haksız olarak azlettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dava açısından 6.653 TL.nin davalılardan müteselsilen tahsiline, karşı davanın da kabulü ile talebe göre 1000 TL.nin davacıdan alınıp davalı …’ya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalıların 9.2.2004 tarihinde aldıkları vekaletle davacı adına … mahkemesinde 10.3.2004 tarihinde tazminat davası açıp takip ettikleri, 31.12.2004 tarihinde davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtayca 14.3.2006 tarihinde davacı aleyhine bozulduğu ve davacı tarafça davalı avukatların 20.6.2006 tarihli ihtar ile azledikleri ve davacı şikayeti ile Baro Disiplin Kurulunca davalı avukatların uyarma cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davalı avukatlar tarafından hazırlanan tarihsiz protokolden de anlaşıldığı üzere, davalı avukatlar tarafından dava açılmadan önce 2.600 TL. Masraf avansı alındığı kararın temyizi ve bakiye harcın ödenmesi aşamasında 9.700 TL. Avans alındığı, bu meblağdan 4.587 TL.nin 7.2.2005 tarihinde davacıya iade edildiği sabit olup bu husus taraflar arasında da tartışmasızdır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda , dosya kapsamında yapılan giderlerin toplamının 1.180,90 TL. olduğu açıklanmış, mahkemece, davalıların davayı takipte bir ihmal ve kusurlarının bulunmadığı, davalılarda kalan 7.532 TL.nin yapılacak muhtemel masraflara ve ücrete ilişkin olarak makul ölçülerde avans bakiyesinin elde tutulmasının uygun olduğu kabul edilerek, talebe göre 6.653 TL.nin davalı avukatlardan tahsiline, 3.716 TL. Ücret alacağından da talebe göre 1000 TL.nin tahsiline karar verilmiştir.
Vekil, Borçlar Kanununun 392. maddesi hükmüne göre yaptığı … sırasında Vekil eden adına tahsil ettiği paraları zimmetinde tutmadan müvekkiline intikal ettirmek, vekil edenin adına veya yararına yaptığı tüm işlerin hesabını müvekkiline vermek zorundadır. Azlin haklı olup
2009/16245-2010/11921
olmaması, salt Avukatın üzerine aldığı … ve davaları gerektiği şekilde takip edip etmemesine göre değil, yaptığı tahsilatların hesabını tam ve eksiksiz verip vermemesine, bu yolda müvekkilinin güven duygusunu sarsıp, sarsmamasına göre de değerlendirilmelidir. Bu açıklamalırın ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalı avukatlar tarafından takip edilen dava dosyası henüz derdest iken ve vekalet ücreti alacağı henüz muaccel hale gelmediği halde , makul ölçüyü aşar şekilde davacı talebi gözetilerek 6.653 Tl. Gibi bir meblağın hapis hakkı olarak elde tutulması ve hesap verilmemesi davacının güvenini sarsıcı nitelikte sayılmaladır. Dolayısıyla davacı tarafından davalıların 20.6.2006 tarihinde azledilmesi haklı nedene dayanmaktadır. Avukatlık Kanununun 174/2. maddesi hükmüne göre avukat kusur veya ihmali nedeniyle azil edilmiş yani azil haklı ise ücretinin ödenmesi gerekmez. Somut olayımızda davalı avukatlar haklı olarak azil edildiğine göre, davacıdan hiçbir ücret talep edemezler. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı yararına bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. Bent gereğince davalıların temyiz taleplerinin reddine, 2. Bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 396.73 TL. kalan harcın davalı …’ten alınmasına, 412.33 TL onama harcın davalı …’den alınmasına, peşinalınan 15.60 TL temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.