Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/15669 E. 2010/8340 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15669
KARAR NO : 2010/8340
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, oğlunun … komisyonculuğu yapan davalı …’dan 45.000-TL bedelle taşınmaz satın aldığını, oğlunun borcuna mahsuben davalı …’ya 20.12.2005 tanzim tarihli 15.000 TL’lik ve 25.12.2005 tanzim tarihli 10.000 TL’lik iki adet çek ile 4.000- TL para verdiğini, ne var ki taşınmaz üzerinde tedbir bulunması nedeniyle tapuda devrinin yapılamadığını, çeklerin bedelsiz kaldığını, davalı …’nun çekleri iade edeceğine ya da bedelini ödeyeceğine dair noterden taahhütname verdiğini, buna rağmen ödemediği gibi diğer davalı …’a kötü niyetle ciro ettiğini, davalı …’ın da çeklerin bedelsiz kaldığını bilerek devraldığını, kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, bedelsiz kalan çeklerin davalı …’dan alanması, mümkün olmazsa çeklerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davalı …’ya araç sattığını, araç bedeline karşılık dava konusu çekleri ciro ile devraldığını, hatta güvenilirliğini araştırmak için davacı ile de görüştüğünü, diğer davalıya karşı ileri sürülecek itiraz ve def’ilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı …’ın kötü niyetli 3. şahıs olduğu ispatlanamadığından davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre; davacı, davalı …’ya dava dışı oğlunun satın alacağı taşınmazın bedeline mahsuben 20.12.2005 tanzim tarihli 15.000 TL bedelli ve 25.12.2005 tanzim tarihli 10.000 TL bedelli iki adet çek vermiştir. Davacı, taşınmazın tapu kaydının devrinin yapılamaması nedeniyle bedelsiz kalan çeklerin iptalini istemektedir. Bir davada ileri sürülen maddi vakıaların hukuki nitelendirmesini yapmak , uygulanacak yasa maddelerini bulup uygulamak doğrudan hakimin görevidir. (HUMK. m. 76) Davacının talebi, bu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini de 2009/15669-2010/8340
içermektedir. Davalı …, 20.10.2005 tarihli noter tasdikli taahhütname ile; çekleri ciro etmiş olmasından dolayı 25.11.2005 tarihinde almış olduğu 4.000-TL bedel ile birlikte …’e iade edeceğini, etmediği takdirde çek bedellerini kendisinin karşılayacağını ve toplam 29.000-TL olarak ödeyeceğini, aksi halde tüm hukuki sorumluluğu kabul ettiğini taahhüt etmiş olup, bu taahhüdü ile bağlıdır. Açıklanan nedenle, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Davalı …, çekleri ciro alan 3’üncü kişi olup; …’ya araç sattığını, çekleri araç bedeline karşılık ciro ile devraldığını, iyi niyetli olduğunu savunmuştur. TTK.’nun 599. maddesine göre; poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def’ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken savunmaya esas olan durumu bile bile ve borçlunun zararına hareket etmiş ise borçlu bu savunmayı alacaklıya karşı ileri sürebilir. Bu maddede öngörülen borçlunun zararına bile bile hareket ve kötü niyetin ise yasa koyucu herhangi bir yazılı ispat şeklinden söz etmediği cihetle tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceğinin kabulü gerekir. Dava konusu çeklerin incelenmesinden, davalı … tarafından, önce … isimli dava dışı 3. kişiye, daha sonra ise davalı …’a ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davalı … savunmasında …’den bahsetmediği gibi, davalı …’ya araba sattığını ve çekleri davalı …’dan aldığını beyan etmiştir. Yine davacı tanıkları, davalı …’ın tefeci olduğunu, davalıların sık sık birlikte … yaptıklarını, davalı …’ın çeklerin bedelsiz kaldığını bilerek devraldığını bildirmişlerdir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara ve dinlenen tanık beyanlarına göre, çekleri devralan davalı …’ın kötü niyetli 3. kişi kabul edilerek bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 10.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.