Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/15002 E. 2010/7453 K. 01.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15002
KARAR NO : 2010/7453
KARAR TARİHİ : 01.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, … 3. İcra Müdürlüğünün 2002/10320 esas sayılı dosyası üzerinden, alacaklısı … tarafından başlatılan takibe dayanak olarak gösterilen senet nedeniyle borçlu olmadığı halde, aracının 24.9.2002 tarihinde haczedilerek otoparka alındığını, aracını, hacizli ve bağlı iken, haciz tehdidi ve alacaklının talimatı ile, icra dosyasındaki borca karşılık olmak üzere noterde düzenlenen 3.10.2002 tarihli satış sözleşmesi ile davalıya devir ve teslim ettiğini, ne var ki bu satıştan hiçbir bedel almadığı halde, anlaşmaya aykırı olarak araç bedelinin icra dosyası borcundan mahsup edilmediğini, bu durumda araç satış sözleşmesinin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, iptaline karar verilmesini istemiş, birleştirilen 2005/435 esas sayılı dosya üzerinden davalı … hakkında açmış olduğu davada da aynı nedenlerle 3.10.2002 tarihli araç satış sözleşmesinin iptali ile aracın kendi adına devredilmesine, 5.000.000.000 TL maddi, 5.000.000.000 TL manevi tazminatın satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …, davacının takip dayanağı senetten kaynaklanan borcunun, “haczedilen aracın devredilmesi suretiyle ödenmesi konusunda” senet borçlusu davacı ile o zamanlar nişanlı olduğu senet alacaklısı … arasında anlaşma sağlandığını, aracın bu nedenle ve …’ın talimatı ile kendisine devredildiğini, satış nedeniyle 2009/15002-2010/7453
davacıya herhangi bir para ödemediğini, söz konusu bu aracın, … tarafından üçüncü kişiden satın alınan evin, satış bedelinin bir kısmı olarak takas edildiğini, daha sonra ise, araç bedelinin takip borcundan mahsup edilmediğini öğrendiğini, kendisinin davacı ile herhangi bir alış verişinin bulunmadığını, davalı … ise davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, daha önce davacının, … hakkında gerek 30.000.000.000 TL’lik gerekse 50.000.000.000 TL’lik senetlerin tehditle alınmış olması nedeniyle bedelsizlik iddiasıyla menfi tespit istemiyle açmış olduğu … 7. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2003/564 E. 2005/172 K. sayılı davanın reddedilerek kesinleştiği, aracın davalı … ’e noter satışı ile devredildiği, davacının iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle her iki davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının davalılardan … hakkında açmış olduğu asıl davada verilen hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının, davalı …’e karşı açmış olduğu birleştirilen 2005/435 esas sayılı davada verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
3-Davalı …’ın alacaklısı, davacının da borçlusu olduğu gerek 30.000.000.000 TL’lik, gerekse 50.000.000.000 TL’lik senetler nedeniyle, davacının menfi tespit istemiyle … 7. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2003/564 E. 2005/172 K. sayılı dosya üzerinden açmış olduğu davanın reddedilerek kesinleştiği anlaşılmakta ise de, davacı … bu davada, 30.000.000.000 TL’lik senetle ilgili olarak … 3. İcra Müdürlüğünün 2002/10320 esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafından başlatılan takipte, dosya borcu nedeniyle haczedilen aracının, takip konusu borca karşılık olmak üzere davalının talimatı ile …’e noter satış sözleşmesi ile devredildiğini, ancak anlaşmaya aykırı olarak takip borcundan mahsup edilmediğini ileri sürerek, satış sözleşmesinin iptali ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Gerçekten de davacıya ait aracın, … 3. İcra Müdürlüğünün 2002/10320 E. sayılı dosya üzerinden
2009/15002-2010/7453
başlatılan takip üzerine 24.9.2002 tarihinde fiilen haczedildiği, 3.10.2002 tarihinde alacaklı vekili tarafından araç üzerindeki haczin kaldırılarak borçluya tesliminin talep edildiği, aynı tarihte noterde yapılan satış sözleşmesi ile de davacı tarafından …’e aracın satış ve devrinin yapıldığı görülmektedir. Davacıya ait aracın, söz konusu … 3. İcra Müdürlüğünün 2002/10320 esas sayılı takip borcuna mahsuben, takip alacaklısı …’in o zamanlar nişanlısı olup, daha sonra evlendiği …’e satış ve devrinin yapıldığı, bu alış veriş nedeniyle davacıya herhangi bir bedel ödenmediği, alıcı …’in gerek bu davadaki, gerekse Cumhuriyet Savcılığındaki beyanları ile ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. Her ne kadar, bu aşamadan sonra takip dosyasında, borcun tahsili ile ilgili herhangi bir işlem görülmemekte ise de, ödeme yerine geçecek olan söz konusu bu tasarrufun, takip dosyasına bildirilmek suretiyle dosya borcundan mahsubunun yapılmamış olduğu, dolayısıyla davacının halen borç ve icra tehdidi altında olduğu da anlaşılmaktadır. O halde davacıya ait aracın, satış bedeli karşılığında değil, takip konusu borca mahsuben, alacaklının talimatı ile …’e satış ve devrinin gerçekleştirildiği kanıtlanmış olduğundan, her ne kadar geçerli bir şekilde noterde düzenlenmiş olan araç satış sözleşmesinin iptali talep edilemezse de, davacının … bu davadaki talebinin, “borçlu olmadığının tespiti” istemini de kapsadığı göz önünde bulundurularak, takip konusu borcun, araç bedeli kadar olan kısmının söndürüldüğünün kabulü ile, davacının bu miktar üzerinden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1. bent gereğince, davalı … hakkında açılan davada, hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince, davalı … ’e karşı açılan davada, diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bent gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 1.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.