Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/13397 E. 2010/4057 K. 25.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13397
KARAR NO : 2010/4057
KARAR TARİHİ : 25.03.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalının talebi üzerine davalının üyesi olduğu S.S…. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinden 15.000 TL kredinin davalı adına çekilerek kullandıklarını,kendilerinin de müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, ayrıca bu krediye ilişkin senetleri de borçlu sıfatı ile imzaladıkları gibi davacı …’nin evini de ipotek olarak gösterdiklerini,kredi borcunu 18.301,05 TL olarak kendilerinin ödediklerini bildirerek davalının hissesi olan üçte birinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, kredinin kooperatif üyesi olduğu için kendisi tarafından çekildiğini, ancak davacı …’in araba almak için kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar davalının üyesi olduğu kooperatiften davalı adına ortak ödenmek üzere kredi çektiklerini ancak tamamını kendilerinin ödediğini bildirerek ödemenin üçte bir hissesinin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmışlardır. Davalı krediyi kendisinin çektiğini ancak ortak kullanmadıklarını, davacılarla akraba olup ortak kantin işlettiklerini, davacı …’in araba alacak olması nedeniyle kredinin çekilip verildiğini, geri ödemesinin de davacılar
2009/13397-2010/4057
tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını savunmuştur. Davacıların davalının çektiği kredi için müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları kredi için ayrıca tarafların borçlu sıfatı ile senet imzaladıkları ve bir kısım senetlerin vadesinde bir kısmı icra takibi sonucu olmak üzere davacıların borcun tamamını ödedikleri dosya kapsamı ile sabittir. Davacılar asıl borçlu olarak ödedikleri krediden davalı hissesi olan 1/3 payın tahsilini talep etmişlerdir. Davalı kredinin kendisi tarafından çekildiğini ancak davacı …’e verildiğini ve davacılar tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını yasal deliller ile ispatlamak zorundadır.Alacağın miktarı gözetilerek ve davacıların açık bir muvafakatı da olmadığından tanık dinlenmesi imkanı yoktur. Ancak davalı açıkça yemin deliline de dayandığından davacı tarafa yemin teklif hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yemin teklif hakkı hatırlatılmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.