Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2009/11890 E. 2010/2642 K. 04.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11890
KARAR NO : 2010/2642
KARAR TARİHİ : 04.03.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı,davalının dayısı olduğunu,davalının annesi ile ortak taşınmazları için açılan ortaklığın giderilmesi davasının masrafları için sair unsurları boş olarak senet imzaladığını,ancak davalının açığa atılan imzayı kötüye kullanarak kendisine 90.000 TL borçlu olduğu şeklinde doldurarak takibe konulması nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının davalının annesi ile ortak taşınmazları hakkında açtıkları ortaklığın giderilmesi davasının dava ve avukatlık masraflarını karşılamak için hissedarlar ve davalının talebi ile boş senet imzaladığını ,anacak davalının senedi 90.000 TL alacaklı imiş gibi doldurarak takibe koyduğundan borçlu olmadığının tesbiti için eldeki davayı açmıştır.Davacının açığa atılan imzanın kötüye kullanılması iddiası ile davalı hakkında şikayetçi olması üzerine hakkında ceza davası açıldığı ve derdest olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. B.K.’nun 53. maddesi uyarınca Ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı değilse de maddi vakıanın tesbitine ilişkin hususlar bakımından bağlayıcı olduğundan dava sonucunun beklenmesi gerekir.Ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA,Bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 4.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.