YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10061
KARAR NO : 2010/7502
KARAR TARİHİ : 01.06.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ve avukat … geldi davalı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 1194 ada, 1 nolu parselde kayıtlı 12.807 m2 arsa üzerinde bulunan lokal, kapalı spor salonu, açık yüzme havuzu, mini futbol sahası vs hizmet amaçlı tesislerin bulunduğu taşınmazın T. … Bankası A.Ş ye ait iken 4684 sayılı kanun gereğince düzenlenen devir sözleşmesi ile müvekkili bankaya devredildiğini, taşınmazın önceki malik tarafından 1.10.1992 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandıgını, kira süresinin … Bankası Yönetim Kurulu kararı ile önce 31.12.1999 tarihine, bilahare 2010 yılına ve daha sonrada kira süresi 49 yıla çıkarıldığını, kira süresinin uzun süreli olması ve kira bedelinin aradan geçen süre içerisinde çok düşük kalması nedeniyle davalı ile önceki malik … Bankası arasında düzenlenen 1.8.1995 tarihli ek protokolün 6.maddesine göre banka icra kurulu kararı ile belirlenen yıllık kira bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, davalı kiracı tarafından DİE tarafından belirlenen TEFE oranında yıllık artış yapılarak ödemede bulunulduğunu, TEFE ye göre yapılan artışın taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili banka aleyhine çekilmez hal aldığını ve sözleşmedeki kira bedeline ilişkin dengenin bozulduğunu ileri sürerek 2006 yılı için aylık kira bedelinin
2009/10061-2010/7501
180.000.00 YTL olarak uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, uyarlama koşullarının oluşmadığını, kira bedelinin sözleşmeye göre TEFE oranında artırım yapılarak süresinde ödendiğini ve açılan davanın haksız olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmede yıllık kira bedelinin nasıl belirleneceğinin kararlaştırıldığını ve kira bedelinin uyarlanması için ön koşulun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1–Davacı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uzun süreli olduğunu, ödenmekte olan kira bedelinin çok düşük olup sözleşmedeki dengenin davacı kiralayan aleyhine bozulduğunundan bahisle 2006 yılı kira bedelinin aylık 180.000.00 YTL olarak uyarlanmasını istemiş, davalı kiracı uyarlama koşulları olmadığından davanın reddini savunmuş ve mahkemece de yıllık kira bedelinin nasıl belirleneceğinin sözleşmede açıkca kararlaştırıldığını ve uyarlamanın ön koşulunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. HUMK.nun 76.maddesi gereğince, bir davada maddi vakıaları bildirmek taraflara, bunların hukuki nitelendirilmesini yapmak ise hakime aittir. Somut olayda davacı aralarındaki kira sözleşmesinin uzun süreli olduğunu, ödenen kira bedelinin çok düşük kalması nedeniyle sözleşmedeki dengenin kiralayan davacı aleyhine bozulması nedeniyle aylık kira bedelinin 180.000.00 YTL olarak uyarlanmısını istemiştir. Gerçekten de davalı kiracı ile taşınmazın önceki maliki arasında düzenlenen 1.8.1995 tarihli ek protokolde kira bedelinin her yıl banka yönetim kurulu kararı ile belirleneceği açıkca belirtilmiştir. Bu şekildeki bir kararlaştırma karşısında yani kira bedelinin belirlenmesi yetkisi mal sahibine tanındığına göre uyarlama davasının koşullarının oluşmadığı düşünülebilir. Ancak davalı kiralayan tarafından belirlenen kira bedeli davalı tarafından kabul edilmemekle taraflar arasında kira bedelinin miktarı yönünden bir muaraza yaratılmış olduğunun kabulü gerekir. Öyle ise mahkemece “ çoğun içinde az da vardır kuralı ” gereğince uyuşmazlık konusu olan 2006 yılı kira bedelinin tespiti yönünden tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı taraf, Hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2–Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.
2009/10061-2010/7502
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı lehine BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 1.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.