Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/9800 E. 2009/300 K. 21.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/9800
KARAR NO : 2009/300
KARAR TARİHİ : 21.01.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların 2000-2004 yıllarında belediyeye ait park ve bahçelerin bakımı ile cadde ve sokakların temizliği işini üstlendiklerini, sözleşme ve ihale şartnamelerine göre davalıların çalıştırdıkları işçilere ait her türlü işçi alacaklarından sorumlu olduklarını, dava dışı işçi … …’nın açtığı dava sonunda kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve benzeri alacak kalemlerinden olmak üzere tazminata hak kazanıldığını ve işçiye 8.124,00 YTL tazminat ödendiğini ileri sürerek, bu meblağın davalılardan faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalılar, işçilere ödenecek bu tür tazminatlardan davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre işçiye ödenecek olan tazminatlardan davalı yüklenicilerin işçiyi çalıştırdıkları dönem ile sınırlı sorumlu olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, belediyeye ait park ve bahçelerin temizlik işinin davalılarca üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, çalıştırdıkları işçilerin … hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin … akdinin haksız feshedildiğini belirterek açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın … bu eldeki davanın tarafları olan davacı ve davalılardan tahsiline karar verildiğini ve icra takibi sonunda da, davacı … tarafından ödendiği ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Bu cümleden alarak, davacı ile davalılar arasında düzenlenen ve birbirine benzeyen sözleşmelerin “Mali Hükümler” ve “İşçi Ücretleri” başlığını taşıyan hükümlerinde; “Yüklenici sözleşme tarihi öncesi çalışmalarından dolayı mahkeme kararları ve benzeri durumlardan doğacak Belediye ile ilgili işçi alacaklarından sorumlu olmayacaktır.” ve yine “Her türlü vergi, harç, resim ve işçilerin SSK primleri, SSK mevzuatından doğan alacakları yükleniciye aittir.” şeklinde düzenlemeler yapılmıştır. Sözleşmelerin diğer, yapılacak hizmetler, işçi ve araç sayısı cezai hükümler, personel kılık kıyafet ve mesai saatleri, belediyenin temizlik uygulaması, denetim esasları, fiyat farkları, başlıklı hükümleri incelendiğinde, davacı belediyenin çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ve hatta … sözleşmelerinin sonlandırılması ile ilgili denetim ve kontrolün tamamen elinde bulundurduğu, davalı yüklenicinin işçilere yapacağı mali hakları asgari ücretli işçi analizi raporuna göre ödemesinin belirlendiği görülmektedir. Yine, aynı sözleşmeden kaynaklanan ve işçilerin … mahkemesinde açtığı benzeri davalarda, belediye ile yükleniciler arasında sözleşmelerin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmayıp muvazaa olduğu sonucuna varılmış ve benzeri kararlar derecaatten geçerek kesinleşmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde işçilere işçilik hakları ile ilgili SSK mevzuatından doğan hakları ve fiili çalışmaları ile ilgili ödemelerin nasıl yapılacağı düzenlendiği halde, işçilerin … akidlerinin haksız feshi halinde doğacak tazminattan hangi taraftan ne oranda sorumlu olduğu bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Dosya kapsamı ve kesinleşen mahkeme kararları ile davalı yüklenicilerin üstlendiği işi sözleşmede belirtilen sürelerde tamamladıkları ancak süre sonunda işçilerin … akitlerinin davacı Belediyece haksız olarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
2008/9800-300
Tüm bu açıklamalardan sonra; tacir olan davalıların çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı Belediyenin de asıl işveren durumunu muhafaza etmesi ve işçilerin … akidlerini haksız fesih etmesi nazara alındığında işçilere ödenen tazminattan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, davalıların bu ilkeler çerçevesinde sorumluluklarının belirlenmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 73,10 TL temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine ve yine peşin alınan 88,70 TL temyiz harcının istek halinde davalılar …, Tamsil Ltd. Şti., …, Marmara Peyzaj Ltd. Şti.’ne iadesine, 21.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.