YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/9595
KARAR NO : 2009/161
KARAR TARİHİ : 19.01.2009
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalının 654719 nolu su abonesi olduklarını, 4.4.2002 tarihinden itibaren su tüketimi ile ilgili borç belgeleri gönderildiğini, aylara göre belirlenen tüketimlerin çok farklı ve çelişkili olduğunu, arıza tespiti için başvurulduğunu, bu arada tahakkuk eden bedellerin bir kısmının ödendiğini, bir kısmı için de senet verildiğini, müteakip aylar için de fahiş faturalar düzenlemeye devam edildiğini ileri sürerek 1.870,00 YTL fazla ödemeden şimdilik 700,00 YTL.sinin istirdadını istemiştir.
Davalı, davacılar borcunun sayaç endeksi ve kıyas yöntemi ile belirlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacıların fazla ödeme yaptığı belirlenmiş ise de, ödemelerin ihtirazı kayıt ile yapılmadığı bu itibarla geri istenemeyceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, davacılar abonelik sözleşmesi gereğince tüketilen su bedellerinin fazla talep ve tahsil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 62.maddesinde; “Borçlu olmadığı şeyi ihtiyarıyla veren kimse, hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe, onu istirdat edemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Uyuşmazlığın bu madde çerçevesinde çözüme kavuşturulması ve dolayısı ile, soyut hukuk kuralının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin
2008/9595-161
araştırılması zorunludur. Maddedeki hata unsurundan amaç, iradenin hata sebebi ile bozulması değil, sebebin yokluğudur. Abone olan davacıların, tahakkuk ettirilen su bedellerini ödemediği taktirde sularının kesileceği muhakkak olduğuna göre, yaptıkları ödemeleri istekleri ile yaptıklarından söz edilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.6.1999 tarih ve 19 E, 506, K.518 sayılı kararında da, abone olabilmek için önceki kişilerin borcunu ödeyen kişinin yaptığı ödemelerin istekleri ile yapılmış bir ödeme olmadığı benimsenmiştir. Bu durumda mahkemece, davacıların fazla ödemelerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.