Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/5843 E. 2008/13994 K. 25.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5843
KARAR NO : 2008/13994
KARAR TARİHİ : 25.11.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalı vekili avukat … gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı şirket, … komisyoncusu olduğunu, davalının maliki olduğu taşınmazın satışına aracılık etmesi için kendisi ile bir sözleşme yaptığını, bu sözleşmeye dayanarak satış için çalışmalar yaptığını, davalının sözleşmede gösterilen süre dolmadan kendisini devre dışı bırakarak taşınmazı üçüncü şahsa sattığını, sözleşmeden doğan alacağının tahsili için icra takibinde bulunduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının taşınmazın satışı için çaba göstermediğini, sözleşmede gösterilen süreye dayanarak hak etmediği ücreti isteyemeyeceğini, taşınmazın üçüncü kişiye satışının başka bir emlakçı aracılığı ile gerçekleştiğini ve ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini %40 tazminatın tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, sözleşmeye konu taşınmazın satımı davacı ile yapılan sözleşme süresi içinde gerçekleşmiş ise de, davacının 2008/5843-13994
satışa katkısı bulunmadığı bu nedenle ücrete hak kazanmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca edilmiştir.
1-Dava … komisyonculuğu sözleşmesine dayanan itirazın iptali davasıdır. B.K. 404/son maddesi, gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesini geçerlilik şartı olarak öngörmüştür. Davada dayanılan 07.08.2006 tarihli sözleşme bu haliyle geçerlidir. Bu sözleşme ile davalı, taşınmazını 350.000 YTL bedelle ve 31.12.2006 tarihine kadar davacının satması için yetki vermiş ve karşılığında satış bedelinin %2+KDV’sini ücret olarak ödemeyi, sözleşmenin 3. maddesinde; sözleşme veya uzama süresince, müşterinin taşınmazı emlakçının dışında satışını gerçekleştirmesi halinde satış bedelinin %4+KDV’sini ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı bu sözleşmeye dayanarak davalıya ait taşınmazın satışı yönünde ilan verdiğine buna rağmen sözleşmede kararlaştırılan süre henüz dolmadan önce 12.12.2006 tarihinde sözleşmeye konu edilen taşınmaz üçüncü şahsa satıldığına göre davalı sözleşmede kararlaştırılan %2 ücretten ve bu ücrete ilave olarak kabul edilmesi gereken %2 cezai şarttan (BK 161/son gereği tenkisi gerekip gerekmediği tartışıldıktan sonra) sorumludur. Mahkemenin bu hususu göz ardı ederek davanın reddine karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenini göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte gösterilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte gösterilen nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 550,00 YTL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 25.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.