YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5098
KARAR NO : 2008/11253
KARAR TARİHİ : 07.10.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, …’dan zorunlu olarak göç ettiğini, Devlet Bakanlığının başlattığı bir proje sonucu …’da kendilerine göçmen evleri yapılacağının taahhüt edildiğini, 1991 yılında davalı hesabına 2.500.000 TL. yatırıp, davalıya başvurduğunu, konutun teslim edilmediğini ileri sürerek 25.9.1991 tarihinde ödenen 2.500.000 TL.nın bu tarihdeki USD. kuru belirlenmek suretiyle şimdilik 2.000 USD nin 25.9.1991 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak 1.063.46 YTL’ nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, …’dan 1989 yılında göçmen olarak geldiğini, davalının 1990 yılında başlattığı proje kapsamında kendilerine konut yapmayı taahhüt ettiğini, bu taahhüt nedeniyle davalı hesabına 2.500.000 TL. para yatırdığını, konutlarının teslim edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuş, davalı davanın reddini dilemiştir.Dosyadaki delillerden davacı tarafından 25.9.1991 tarihinde davalının duyurusu üzerine konut sahibi olmak amacıyla davalı hesabına 2.500.000 TL. para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşürde gösterilen konut dağıtımına ilişkin tahsisi sıra ve puanlarının yetersiz kalması ve böylece sıraların gelmiş olmaması nedeniyle kendilerine konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında yürürlüğe giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmıştır. Ancak anılan yasa ile ilgili olarak iptal istemi ile Anayasa Mahkemesine başvurulduğu ve yürütmeyi durdurma kararı verildiği anlaşıldığından, mahkemece bu davanın bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 7.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.