YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/3406
KARAR NO : 2008/9587
KARAR TARİHİ : 08.07.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avakatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere … kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı … ile davala vekili avukat … …’in gelmiş olmalarıyl duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan şufa davasını takip ettiğini, yargılama sırasında davalı şirket yetkilisi tarafından dava konusu olan taşınmaz hissesinin davacı tarafa devredildiğini, davalı şirketin avukatlık asgari ücret tarifesine göre ödemesi gereken vekalet ücretini ödemediğini, icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile yazılı ücret sözleşmesi yapmadıklarını, şirket ortaklarından … …’ın başka bir şirketinde sözleşmeli avukat olan davacının kendilerine ait davayı ortaklarının talebi ile takip ettiğini, yalnızca iki celse davada kendilerini temsil ettiğini, yargılama sırasında hisselerini devrettikleri için davanın konusuz kaldığını, dava kazanılmış gibi ücret talebinde bulunulamayacağını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 450,00 YTL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, hükmedilen bu alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına
karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsiline yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Davacı avukatın davalı şirketin vekili olarak aleyhine açılan şufa davasını vekil olarak takip ettiği, yargılama aşamasında tarafların anlaşarak, davalı şirketin şufa davasında davacı olan şahsa tapudaki hissesini devrettiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı ve mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporuna göre, şufa davasında vekalet ücretinin nispi tarife gereği belirlenmesinin doğru olacağını kabul etmiş ise de, bu davada kazanılan bölüm olmadığı, davalı şirketin aslında davayı kaybetmiş olduğu kabul edilerek hükmün kesinleştiği tarihteki tarife gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa dosya kapsamından ve taraf vekillerinin şufa dava dosyasındaki beyanlarından şufa davasındaki ihtilafın tarafların dosyaya açıkça bu yönde beyanda bulunulmasa dahi sulh ile sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Şufa davası taşınmazın aynına ilişkin ve değeri para ile ölçülebilen bir dava olduğundan davacı avukat sulh ile sonuçlanan bu davada Avukatlık Kanunun 164. maddesi hükümlerine göre dava değeri üzerinden vekalet ücreti talep edebilir. Mahkemece davacının Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre ücret istediği nazara alınarak tarifeye göre hakettiği ücret belirlenip buna hükmedilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözardı edilerek ve dava reddedilmiş gibi değerlendirilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 550 YTL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 8.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.