Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/13635 E. 2009/3785 K. 23.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/13635
KARAR NO : 2009/3785
KARAR TARİHİ : 23.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki il hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı şirket, 30.9.2004 tarihli Hakem Heyeti Kararının iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 30.9.2004 tarihli hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, herhangi bir eda talebinde bulunmamıştır. 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayılı kanunun 22.maddesinin 5.bendi hükmü uyarınca 1.1.2005 tarihinden itibaren değeri 580,50 YTL’nin üzerindeki uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin verecekleri kararlar, tarafları bağlayıcı nitelikte olmayıp, kesin karar niteliğinde değildir. Tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilirler. Buna Karşılık aynı maddede değeri beş yüz milyon liranın (karar tarihi itibariyle 580,50 YTL’nin) altında bulunan uyuşmazlıklarda ise Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemeleri tarafından verilen kararların ise kesin olduğu belirtilmiştir. O halde iptali istenilen Hakem Heyeti Kararına konu olan uyuşmazlığın değeri tespit edilmek suretiyle, tespit edilecek uyuşmazlığın değerinin 580,50 YTL’nin üstünde olması halinde, infaz kabiliyeti bulunmayan Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali davası 2008/13635-2009/3785
açılmasında hukuki yarar mevcut olmadığından davanın bu gerekçe ile reddine, tersi durum olan uyuşmazlığın değerinin 580,50 YTL’nin altında olması halinde ise, karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından mahkemece kararda yazılı olduğu üzere “temyiz yolu açık olmak üzere” değil, “kesin” olarak karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.