Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/13500 E. 2009/3716 K. 19.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/13500
KARAR NO : 2009/3716
KARAR TARİHİ : 19.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, tarafların 894 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hissadarları olduklarını, taşınmazın imar uygulaması sonucu 894 adada muhtelif parsellere ifraz gördüğünü, davalılar tarafından davacı ile dava dışı diğer paydaşlar aleyhine ortaklığın giderilmesi için dava açıldığını ve mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, satış işlemlerine Kartal 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/17 sayılı satış dosyası ile başlandığını, satış aşamasında taraflar arasında düzenlenen 22.8.1988 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalıların taşınmazdaki hisselerini 20.000.000 TL ye satın aldığını, satış bedelinin 10.000.000 TL sini peşin bakiyesini belirlenen tarihlerde ödediğini, satış bedelini alan davalıların arsanın kullanımını davacı ve dava dışı diğer paydaşlara bıraktığını, ayrıca tapuda kati satış ve ferağları yapmak üzerede 29.3.1989 ve 30.3.1989 tarihli vekaletnameleri verdiklerini, ancak tapu işlemleri yapılmadan davalıların 15.5.2006 tarihli azilname ile müvekkilini azlettiklerini ve satış ve devirden imtina ettiklerini ileri sürerek uğradığı zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak hissesine isabet eden 10.000.00 YTL nin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, zamanaşımı itirazında bulunmuşlar, esas yönden de sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
2008/13500-2009/3716
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı hissedarlarla birlikte aralarında haricen düzenlenen 22.8.1988 tarihli sözleşme ile davalıların tapulu taşınmazdaki hisselerini satın aldıklarını, tapuda kati satış ve tapu işlemlerinin yapılması için de kendisine vekaletname verdiklerini, ancak resmi işlemler yapılmadan davalıların 15.5.2006 tarihli azilname ile kendisini vekillikten azlettiklerini ve satış ve devirden imtina ettiklerini ileri sürerek hissesine düşen 10.000.00 YTL tazminatın tahsili isteğinde bulunmuştur. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK md.706, BK md 213, Tapu kanunu md 26 ve Noterlik Kanunu md 60) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Satış protokolünde zilyetliğin devri ile ilgili bir açıklama bulunmamakla birlikte satış protokolünden sonra satış bedelinin ödendiği ve satış işlemlerinin yapılması için davalılar tarafından 1989 yılında davacıya vekaletname verilmekle taşınmazın hükmen davacıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Zilyetlik devam ettiği sürece de zamanaşımı süresi işlemez. Davacı ifanın imkansız hale geldiğini davalıların azilnamesi ile öğrenmiştir. Azilname tarihi olan 15.5.2006 tarihinden dava tarihi olan 20.2.2007 tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. O halde mahkemece işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.60 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 19.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.