Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/13224 E. 2009/3695 K. 19.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/13224
KARAR NO : 2009/3695
KARAR TARİHİ : 19.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, belediyeden satın aldığı taşınmazın tescili için tapuya gittiğinde üzerinde … Büyükşehir Belediyesinin alacakları için haciz bulunduğunu öğrendiğini, haczi kaldırmak için 18.1.2008 tarihinde 6.420,00 YTL ödemek durumunda kaldığını, davalının bildirime rağmen borcu ödemeye yanaşmadığını, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir.
Davalı, davacının baştan itibaren taşınmaz üzerinde haciz olduğunu bildiğini, haczi kabul ederek satın aldığını, dava dışı Büyükşehir Belediyesinin başka taşınmazlara haciz konması talebini kabul etmediğini, idare mahkemesine başvurulduğunu, haczin yürütmenin durdurulması yoluyla kaldırıldığını, ancak hemen arkasından yeni hacizler konduğunu, davacının haczi kaldırmasında bilgi ve rızalarının olmadığını, husumetin Büyükşehir Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, belediyenin borcunun ödenerek haczin kaldırılmış olduğuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile asıl alacağın takip tarihinden faizi ile tahsiline, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2008/13224-2009/3695
2-Davacı eldeki davada, itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiş, mahkemece itirazın iptaline kötü niyetli olarak takip yapıldığı ispatlanamadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Ayrıca borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması şartı aranmamaktadır.
Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken; Mahkemece yazılı gerekçe ile bu kalem istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 436/2. maddesi gereğince mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentta açıklanan nedenlerden dolayı davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin son cümlesindeki (- davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından REDDİNE-) kısmının hükümden çıkarılarak yerine (- Asıl alacak üzerinden davacı lehine % 40 inkar tazminatının davalıdan alınmasına-) sözlerinin eklenmesine , mahkeme kararının bu şekilde düzeltilmesine ve … bu şekliyle ONANMASINA,peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 19.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.