Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/11063 E. 2009/3771 K. 23.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11063
KARAR NO : 2009/3771
KARAR TARİHİ : 23.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı … …’na, kendisine ve aynı yerdeki komşu arsa maliklerine ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapması amacıyla 12.12.2004 tarihli vekaletname verdiğini, ancak … …’nun ve sahibi olduğu … İnşaat Limited Şirketinin arsa üzerinde tevhit, ifraz ve parselizasyon işlemlerini yapmadan kaçak olarak 15 katlı bina yaptıklarını, alması gereken daireleri de vermediklerini, bu yönde bir talimatı olmadığı halde dava dışı … …’nun kendisine vekaleten arsayı kardeşi olan davalıya 5.12.2001 tarihinde satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, satışın vekaletin kötüye kullanılması ve muvazaalı olarak yapılması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, 5.12.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, husumetin kendilerine düşmediğini, dava dışı … … ile davacı arasında 30.10.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacı tarafından verilen 1.12.2003 tarihli ibranamenin bulunduğunu, satış vaadi sözleşmesinin de geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalıya arsanın tevhit ve ifrazı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için verilmiş olan vekaletnamenin, davalıya satış vaadi sözleşmesi için yetki aşımı sonucunda ve muvazaalı olarak kullanıldığı, taşınmazın değerine göre satış bedelinin de düşük olduğu, ayrıca muvazaanın da davalı tarafından tevilli olarak ikrar edildiği belirtilerek, davanın kabulüne, 5.12.2001 tarihli sözleşmenin
2008/11063-2009/3771
iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Noterde düzenlenen 15.12.1994 tarihli vekaletname gereğince davacının dava dışı … …’na, 89 ada 33 no’lu parselin tevhit ve ifrazı ile doğacak yeni parseller de dahil olmak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapmaya ve imzalamaya ve vekaletnamede belirtilen diğer hususlar konusunda yetki verdiği, davacı ve komşu arsa malikleri ile yüklenici olan … ve … … arasında 30.10.1996 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlenmiş olduğu, dosyaya davalı tarafından tarihsiz ve 1.12.2003 tarihli İbranamelerin ibraz edildiği, 5.12.2001 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile davacı vekili … … tarafından 700 000 000 TL’ye davalıya noter satış vaadi sözleşmesi ile 89 ada 33 parseldeki davacının hisse ve haklarının satıldığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle sabittir. Mahkemece satış vaadine konu olan taşınmazın satış bedelinin rayice göre düşük olduğu ve satışın muvazaalı olarak gerçekleştirildiğinin tevilli olarak ikrar edildiği belirtilerek, sözleşmenin iptaline karar verilmişse de, salt değerin düşük olması muvazaa iddiasını doğrulamadığı gibi, satışın muvazaalı yapıldığı konusunda da açık bir kabul mevcut değildir. Öte yandan, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ibranamelerde davacı, arsasına karşılık bağımsız bölüm aldığını, bu nedenle de yükleniciler … … ve … …’ndan başka bir alacağı kalmadığını belirtmişse de, mahkemece bu konuda davacının beyanının alınmadığı, ibranamelerin hangi amaçla verildiği, imzasının ve mahiyetinin kabul edilip edilmediğinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece söz konusu ibranameler hakkında inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.