Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/10991 E. 2009/2670 K. 02.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10991
KARAR NO : 2009/2670
KARAR TARİHİ : 02.03.2009

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı banka aracılığıyla konut satın almak için 16.2.2005 tarihinde sözleşme imzaladığını, konutun 16.4.2006 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 29.6.2007 tarihinde teslim edildiğini, geç teslimden dolayı kira tazminatı ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 1.000 YTL.nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı …, geç teslimde kusurlarının bulunmadığını, 14 aylık teslim süresinin sözleşme tarihinden başlayacağına dair sözleşmede hüküm bulunmadığını savunmuş, diğer davalı … A.Ş.’de sözleşme tarafı olmadığı için kendisine husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, geç teslimden kaynaklanan kira kaybının 3.394,50 YTL olduğuna dair bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle taleple bağlı kalınarak 1000 YTL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …’nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının konut satın almak için davalı … vekili olan dava dışı banka ile 16.2.2005 tarihli sözleşmeyi imzaladığı hususu ihtilafsızdır. Davacı ile davalı … A.Ş. arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığıda tarafların
2008/10991-2009/2670
ve mahkemenin kabulündedir. Davacının konutunun geç tesliminden dolayı davacı ancak kendi akidi olan …’den talepte bulunma hakkına sahiptir. Bir başka deyişle, davacı ile davalı … A.Ş. arasında akdi ilişki bulunmadığı için davacı davalı … A.Ş.’den talepte bulunma hakkına sahip değildir. Mahkemece davalı … A.Ş. hakkında davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken … A.Ş. hakkında davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan bozma nedenine göre davalı … A.Ş.’nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı …’nin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davalı … A.Ş. Yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bent uyarınca davalı … A.Ş.’nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı … A.Ş.’ye iadesine, 2.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.