YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10428
KARAR NO : 2009/3637
KARAR TARİHİ : 18.03.2009
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından hüküm tesisine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında yapılan tıbbi malzeme temini ile ilgili protokolün iptal edildiği yeni protokol yapılıncaya kadar davalının verdiği 11.6.1998 tarihli taahhütname gereği şirketçe fatura edilen malzemelerin birim fiyatları ile ileride yapılacak protokol fiyatları arasında kurum aleyhine fiyat farkı olması halinde bunun döviz bazında ödeneceği, Protokol yapılmaması halinde rayiç bedel arasındaki farkın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı firmanın iyileştirici nitelikteki tıbbi sarf malzemelerinin taahütnameli temin ettikleri dönemlerde ünitelerince yapılan alımlarda kurum aleyhine oluşan 1036.356.69 USD fiyat farkı alacaklarının ödeme tarihlerinden faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacıya verdiği taahhütname uyarınca yeniden protokol akdedilmesi halinde o protokol fiyatları ile fark oluşması halinde bu farkın ödenmesini taahhüt ettiğini ancak daha sonra protokol yapılmadığından fiyat farkı da oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiş,yargılama sırasında davacı kuruma başvurarak varılan mutabakat sonucunda fiyat farkından kaynaklanan borcun 436.882 USD olarak kabul edilerek 3.3.2005 tarihinde davacı kurum tarafından tahsil edildiğini, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava tarihinden sonra yapılan uzlaşma nedeni ile sonuçlandırıldığından, sulh şartlarına göre borcun 436.882 USD olarak belirlenip bu bedelin yargılama sırasında davalı
2008/10428-2009/3637
firma tarafından ödendiği sabit olduğu gerekçesi ile konusu kalmayan dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve vözellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının ve davalının temyiz itirazının incelenmesinde Mahkemece tarafların sulh oldukları miktar için davada davacının haklı olduğu ve bu miktarın üzerinde kalan kısım için davalının haklı kabul edilerek haklı oldukları bu miktarlar üzerinden taraflar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, nispi vekalet ücreti hesaplanıp hükmedilmesi gerekirken, davacı ve davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının
sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince temyiz olunan kararın hüküm başlıklı bölümünün 4 nolu bendindeki “500,00 YTL “ibaresinin çıkarılarak yerine 30.821,00 YTL nisbi” ibarelerinin yazılmasına, 5 nolu bendindeki “500,00 YTL “ibaresinin çıkarılarak yerine ”35.563.46 YTL nisbi ibarelerinin yazılmasına, kararın düzeltilen bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.