Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2008/10222 E. 2009/3188 K. 11.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10222
KARAR NO : 2009/3188
KARAR TARİHİ : 11.03.2009

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat …. gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı idareden satın aldığı konut için sözleşmeye aykırı olarak maliyet artışı ve şerefiye bedeli istendiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tesbitine, fazla ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı tarafça temyiz edildikten sonra davacının davadan feragat etmesi üzerine dairece, mahkeme kararı feragata göre işlem yapılmak üzere bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın feragat nedeniyle reddine 1092.226.187-TL nisbi ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bakanlar Kurulunun toplu konut idaresince satılan konutlarda maliyet artışı yansıtılan konut alıcılarının taksitlerinin ve borç bakiyelerinin 2005 yılının birinci altı aylık dönem başlangıcına kadar sabitlenmesine ilişkin 2002/4702 sayılı kararnamesine ek 28.8.2002 günlü kararnamesinde; özetle bu kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde müracaat etmeleri ve bu
2008/10222-2009/3188
konuda dava açmış olanların davadan feragat etmeleri şartıyla borç bakiyesi ve taksit tutarlarının 2005 yılının birinci altı aylık dönem başlangıcına kadar sabitleneceği hükmünü getirmiştir. Bahsedilen kararnamelerden faydalanmak maksadı ile 24.9.2003 günlü dilekçe ile davadan feragata da yetkili davacı vekili davadan feragat ettiğini bildirmiş, dava neticesinde feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava konusu ihtilafı çözmek için çıkarılan kararnameden faydalanmak için açılan davalardan feragat edilmesi hükmü getirildiğinden, bu amaçla feragat eden davacının davalı tarafa vekalet ücreti ödemekle sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde davacı aleyhine ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 3.fıkrasındaki “Karar tarihindeki Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinde hesaplanan 1092.226.187 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” cümlesinin çıkarılarak yerine “davalı yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına” cümlesi yazılarak düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 625.00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davalıya ödenmesine, 11.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.