Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/9941 E. 2007/13710 K. 19.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9941
KARAR NO : 2007/13710
KARAR TARİHİ : 19.11.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılarla birlikte taşınmaz satın aldıklarını ancak tapu ferağının davalılar adına yapıldığını, hissesine düşen kısmına bina , beton duvar vs. yaptığını, ağaçlar dikip yetiştirdiğini, ancak tapu devrinin verilmediği gibi, aleyhine açılan dava ile de müdahalesinin men’ine karar verildiğini ileri sürerek, yaptırdığı bina,duvar v.s. ile ağaçların bedeli toplam 17.039 YTl.nın yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak yapılan binanın dava tarihindeki değeri olan 9.446 YTL.nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava konusu taşımaz üzerinde bina yapıp, ağaç diktiğini ileri sürerek bunların bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davalılar ise, davacının kendilerine ait taşınmazda kiracı iken açılan dava sonucu tahliyesine karar verildiğini, bu kez davacının yine kendilerine ait arsaya yapı inşa edip burayı işgal ettiğini ve açtıkları müdahelenin men’i davası sonucu da binanın yıkımının gerçekleştirildiğini, davacı iddialarının yersiz olduğunu savunmuşlardır. Davalılar tarafından kendilerine ait binaya
ilişkin kira bedellerinin tahsili için takip yapıldığı ve bu binanın teslim edildiği yine davacı aleyhine açılan dava sonucu da davacının inşaa ettiğini bildirdiği binadan müdahelesinin men’ine karar verilip kesinleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi ayrıca yapılan inşaatın ruhsatının bulunmadığı ve yapı tatil tutanağı düzenlendiğinin Belediye yazısı ile bildirildiği anlaşılmaktadır. – Davacının faydalı ve zorunlu imalat yaptığını iddia ettiği taşınmazın davalılar adına tapuda kayıtlı bulunduğu ve davalıların açtığı dava sonucunda elatmasının önlenmesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşıldığına göre, bu durumda davacının kötü niyetli olduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca davacı ancak, 763 sayılı Medeni Kanunun 649/2 ve 655 . maddeleri (yeni Mk. madde 995) gereğince yaptığı muhtesatın asgari levazım bedelini isteyebilir. Gerek öğreti gerekse sapma göstermeyen uygulama ile asgari levazım değerinin, yapı eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemenin işçilik ve yapımcı karı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı ve yıllarına göre yıpranma düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı da benimsenmiş bulunmaktadır. Öyle ise mahkemece, bu yön gözetilerek ve bilirkişiden ek rapor alınarak işçilik hariç tutulmak suretiyle asgari levazım bedelinin belirlenmesi ve bu bedel üzerinden davanın kabul edilmesi gerekirken aksine düşüncelerle mahkemece, davacının kötüniyetli zilyet olduğu gözardı edilerek iyiniyetli zilyedin talep edebileceği tazminat miktarına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.