Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/9874 E. 2007/14632 K. 04.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9874
KARAR NO : 2007/14632
KARAR TARİHİ : 04.12.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı …’tın derneğe ait … hemşirelik lisesinde eğitim görüp 1999 da mezun olduğunu, … Kan Merkezi Müdürlüğünde çalışmakta iken istifa ettiğini, mecburi hizmeti bitirmediğini, bu konuda imzaladığı taahhüde aykırı davrandığını, diğer davalılarında taahüde kefil olduklarını belirterek taahüt gereğince ödenmesi gereken 21.172.704.507 TL’nin istifa tarihi olan 15.6.2004 den itibaren faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece,Davanın kabulüne karar verilmiş; Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle 21.172.704.507 TL talep ettiği anlaşılmaktadır. Davalının, davacıya ait … hemşirelik lisesinde eğitim gördüğü ve bunun karşılığında belirlenen sürede mecburi hizmet yapmayı yükümlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar, davalının erken ayrılması durumunda en son aldığı maaş esas alınarak hesaplanacak tazminat ödenmesi kararlaştırılmış ise de, davalının eğitimi için yapılan aylık masraflar davalının en son aldığı maaş oranında olmayacağına göre bu tazminat cezai şart niteliğindedir. Davalı sözleşmeye aykırı davrandığı için cezai şart ödemekle yükümlüdür. Ancak B.K’nun 161/son maddesinde de hükme bağlandığı üzere hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis etmekle
mükelleftir. Dava konusu olayda alacaklının menfaati, borçlunun dolayısıyla elde ettiği kazanç ve alacaklının uğradığı zarar gözönüne alındığında talep edilen cezai şartın fahiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek fahiş olan cezadan dosya kapsamına uygun takdir edilecek miktarda indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-BK. 101/1.maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. Mahkemece hükmedilen 21.172.70 YTL ye istifa tarihi olan 15.6.2004 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmişse de, davalının bu tarihte temerrüde düşürüldüğü kabul edilemez. Davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya herhangi bir belge sunulmamıştır, ancak davacı dava dilekçesinde bu paranın daha önceki bir tarihte istenilip davalıya tebligat yapıldığı halde ödeme yapılmadığını belirttiğine göre dava tarihinden önce temerrüdün oluşup oluşmadığı hususunda davacı delilleri toplanarak oluşan temerrüt tarihinden itibaren, eğer davacı herhangi bir delil sunamazsa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken istifa tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
4- BK. 484 maddesi uyarınca kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirlenen kefalet limiti ile kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından ibarettir. Taraflar arasındaki sözleşmede kefillerin imzası mevcut ise de sözleşmede her hangi bir şekilde kefalet limiti ve borç limiti gösterilmemiştir. Esasen bu yön taraflar arasında ihtilafsızdır. O halde Yasanın aradığı anlamda geçerli bir kefalet sözleşmesinin varlığından bahsedilemez. Geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığına göre mahkemece, davanın kefiller yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … sair temyiz itirazlarının reddine, 2,3, ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 4.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.