Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/9209 E. 2007/14577 K. 04.12.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9209
KARAR NO : 2007/14577
KARAR TARİHİ : 04.12.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı …’nın davalı bankadan tüketici kredisi kullanarak bir araç satın aldığını,kendisinin de sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını,asıl borçlunun borcunu ödeyememesi nedeniyle rehinli aracın satıldığını,davalı bankanın araç satış bedelinin borcu karşılamadığını ileri sürerek,kendisine karşı takip başlattığını ileri sürerek 9.546.000.000 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;hüküm;davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan … veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan … yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında
2007/9209-14577
kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı banka tarafından dava dışı …’ya bireysel kredi Kullandırıldığı, davacının da sözleşmeyi kefil olarak imzaladığıve böylece uyuşmazlığın 4077 sayılı yasanın 10 maddesi kapsamında tüketici kredisinden kaynaklandığı anlaşıldığından Tüketici Mahkemesi olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz….’de ayrıca Tüketici Mahkemesi bulunmadığına göre davaya ara kararı verilerek Tüketici Mahkemesi niteliği ile bakılması gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir ve Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davalı tarafça temyiz olunan kararın bozulmasına, 2.bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.