Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/9165 E. 2007/13856 K. 20.11.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9165
KARAR NO : 2007/13856
KARAR TARİHİ : 20.11.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki Borçlu olmadığının tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında kadastrosu yapılmamış taşınmaz satışına ilişkin anlaşma bulunduğunu, davalının bu taşınmazları kullanmasına rağmen ödediği bedelin tahsili için aleyhine icra takibi başlattığını iddia ederek bu tabipten dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 YTL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davacının icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, bu nedenle menfi tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacıdan satın aldığı taşınmazların kadastro tesbitinin üçüncü şahıslar adına yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı …’ün ilamsız icra yoluyla yapmış olduğu icra takibine karşı menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece, ilamsız takibe davacı tarafından itiraz edilip takip durduğu için takibe karşı menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Yasasının 72. maddesinin 1. bendine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması icra takibini ortadan kaldırmaz. Davalı her zaman alacak davası açabilir. Böyle bir davaya muhatap olma tehdidi altında olan davacının bu belirsizliği ortadan kaldırmak, uyuşmazlığı kesin hükme bağlamak için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Bu durumda davanın iddia ve
savunma çerçevesinde incelenerek esası hakkında karar verilmesi gerekirken hukuki yararı olmadığından davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.