Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2007/781 E. 2007/6122 K. 03.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/781
KARAR NO : 2007/6122
KARAR TARİHİ : 03.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ,murisinin davalı müteahhit …’dan yaptığı inşaattan bir daireyi 8.10.1994 tarihli tapu harici düzenlenen sözleşme ile 540 YTL ödeyerek satın aldığını,30.3.2005 tarihinde dava dışı anneleri ile davacı ve davalı kardeşlerinin mirasçı olarak kaldığını ancak davalı müteahhidin tapuyu 3.9.2004 tarihinde davalı kardeşlerine verdiğini,bu haksız temlik sonucu davalı kardeşlerinin de sebepsiz zenginleştiğini,bu suretle miras hissesi nisbetinde zarara uğraması nedeniyle dava konusu dairenin rayiç değerinin tesbiti ile bundan miras payına düşen kısımdan şimdilik 15.000 YTL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve mütesilsilen yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı;
kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan … veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan … yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının murisi, davalı müteahhit …’ın yaptığı binadan 7. kattaki bağımsız bölümü 8.10.1994 tarihli sözleşme ile satın almış ancak vefatından sonra taşınmaz davacı ve dava dışı annesi haricindeki davalı kardeşlerine,diğer davalı … tarafından tapudan satış suretiyle devri yapılmıştır.Davacı davalı müteahhit …’dan taşınmaz satın … murisinin külli halefi olarak murisinin satış sözleşmesine istinaden açtığı davada 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde satış sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davacı ile davalılardan … arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olup, diğer davalılar hakkındaki davanında, davalı …’a teban … görevli olan tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: : Davacı tarafından temyiz olunan kararın 1. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.